Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Zengin ailelerin sekiz ile on yaş arasındaki çocuklarının aynı yaştaki yoksul çocuklardan daha kavrayışlı oldukları herkesçe bilinmektedir. Bu, zengin çocukların daha yetenekli olması demek değildir; aradaki fark tümüyle daha önceki hayat şartlarından ileri gelmektedir.
Fazla gurur... kötüdür :D
Boş gurura kapılmış bir adama boş gururundan söz etmeye kalkacak olursanız, bu konuda onunla konuşmanın çok güç olduğunu göreceksiniz. Rahatsız olmamak için konudan uzaklaşma ya da lafı döndürüp dolaştırma eğilimini gösterebilecektir.
Reklam
Dikkatin uyanmasındaki en önemli etken, dünyaya gerçekten derin bir ilgi duymaktır, ilgi, dikkatten çok daha derinde bulunan bir ruhsal tabakadır. İlgi duyduğumuz zaman dikkat de göstereceğimize şüphe yoktur.
Yalnızlık özünde bir teması koparma hâlidir, gerçeklikle sıkı bağ kurmak yerine ona yüzünü çevirmenin bir şeklidir.
Sayfa 148 - Yalnızlık
“Keşke erkek olarak dünyaya gelseydim!” Sözünü bir çok defa tekrarlamış olduğunu çok iyi hatırlamaktadır. Erkek kardeşinin doğuşu yalnızca kendi pabucunun dama atıldığını ifade etmekte kalmamış, aynı zamanda onu son derece incitmiştir; çünkü kardeşine, bir erkek çocuk olarak, kendisinin hiçbir zaman göremediği kadar iyi davranılmıştır. Bu eksikliği telafi edebilmek çabası içerisinde, her zaman işlerinin altından kalkamıyormuş gibi bir tavır takınmak zorunda kalmıştır.
Eğer bir insanın tavrı ve bütün hayatı olağanüstü bir yakınlık, sevgi, saygı, şefkat ve onur kazanmaya yönelmişse, bu durumda, her zaman üzerinde çok fazla yük varmış ve hep yorgun ve bitkinmiş gibi davranmak, bu gayeye götürecek iyi bir araçtır. Eleştirilmekten kurtulmanın, aynı zamanda çevrede bulunan kimseleri kendisine nazik davranmak zorunda bırakmanın ve kararsız bir ruhsal dengeyi bozabilecek her şeyden kaçmanın en iyi yolu budur.
Reklam
Hayatıma yalnızca sevecen insanları çekiyorum, çünkü onlar benim varlığınım aynasıdırlar. Kendimi seviyorum; bu yüzden de geçmişi ve tüm geçmiş deneyimleri bağışlıyor ve onları geride bırakıyorum; artık özgürüm. Kendimi seviyorum, bundan dolayı da bütünüyle şimdi'de yaşıyorum. Geleceğimin parlak, mutlu ve güvenli olduğunu bilerek her anı iyi yaşıyorum;
Kendi kusurlarıyla dalga geçen insanları seviyorum;
Herhangi bir beden kusuru ya da hoşa gitmeyen bir karakter özelliği olan bir kimseyi, duymuş olduğu öfkeden ötürü ayıplamamalıyız. O bundan sorumlu değildir. Gerçekte, alabildiğine öfkelenme hakkını kabul etmeli ve onun durumu ile ilgili olarak oluşmuş ortak bir ayıplama davranışında bizim de payımızın bulunduğunu bilmeliyiz. Asıl ayıplanacak olan biziz, çünkü onun durumunu yaratan sosyal sefalete karşı alınan yetersiz önlemlerde bizim de payımız vardır.
Çocuklarınızı sürekli dalgaya alırsanız;
Okulda hiçbir neden olmaksızın, durup dururken gülen çocuklar vardır; bu gibi çocuklar bu konuda sorguya çekildikleri zaman, okulu, tıpkı ana babalarının yapmış oldukları şakalar gibi, ciddiye almaya değer bulmadıklarını söylemişlerdir.
Ayrıca çok sayıda insan, herhangi bir sınama girişiminde bulunmaksızın bir otoriteyi kabul etme alışkanlığını edinmiştir. Halk aldanmaktan hoşlanır
Reklam
Hatıralar olmasaydı gelecek için herhangi bir önlem alma imkanı olmayacaktı.
Her ruhun bu hayattan alacağı dersler farklıdır ve kimin hangi ders için dünyaya geldiğini,hangi ruhsal yolculuktan geçmesi gerektiğini hiçbirimiz bilemeyiz.
Matemimiz gerçektir, çünkü kaybımız gerçektir. Her matem kendine özgüdür ve kaybettiğimiz insan kadar eşsiz ve ayrıcalıklıdır. Matemden kaçmak istediğimizi zannederiz ama asıl kaçmak istediğimiz yaşadığımız kaybın bize verdiği acıdır. Ve sonunda bu acıyı dindirecek olan iyileşme süreci, ancak ve ancak yasımızı tuttuğumuzda gerçekleşebilir.
Acınızı onurlandırın
Hiçbir acımızı geçiştirmeden hissederek yaşasak, kim bilir hayatımız ne çok değişir? Böylece anı yaşayabilir ve hayatın karşımıza çıkaracağı bir sonraki duyguya yelken açabiliriz. Istırap yerine, matemimizi onurlandırırsak, dünya bizim için çok daha katlanılabilir bir yere dönüşür.
467 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.