Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş ve çocuklar

Profil
Savaş söz konusu oldu mu kaşarlanmış moruklar dipdiri birer küheylan kesilirler.
Sayfa 100Kitabı okudu
Savaş ortamında sıradanlaşanlar
" Bir seferinde ormanın derinliklerinde, bir bombanın açtığı çukurun kenarında ölü bir asker buluyoruz. Bedeni parçalanmış, yalnızca gözleri yok, kargalar oymuş. Tüfeğini, mermilerini, el bombalarını alıyoruz; tüfeği odun yığınına, mermileri ve el bombalarını sepetlerimize, mantarların altına saklıyoruz."
Sayfa 17 - İkizlerin dilinden.Kitabı okudu
Reklam
Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kaat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.
Sayfa 73 - PdfKitabı okudu
"Çocukları ürkütülmüş bir dünyanın denizi mavi olsa ne yazar, olmasa ne..!" (Alıntıdır)
Ah! Mümkün olsa...
Ah! Mümkün olsa, Savaştan barış, Barıştan insan yapardım. Acıdan sevinç, Sevinçten umut, Umuttan dostluk yapardım. Kurşun yerine çocuklara Her sabah şiir atardım.
Nuri Can
Nuri Can
• Gece uyurken " Hani babam iki metreydi, abim yalan söylemiş," diye sayıkladı. Abisi yalan söylememişti oysa, bacaklarının yarısını cephede bırakmıştı babaları. •
Reklam
• Ben de sanki kendi babam gelmiş gibi Hakkı'yla birlikte bahçe kapısından içeri girdim. Çok merak ediyordum. Hiç baba görmemiştim o zamana kadar. •
216 syf.
8/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Kısa anlarda mutluluk ve acılar
Macarların ünlü yazarı #szabo 'yu, hediye olarak bana gelen bu kitabından, onu sayfama almak adına da okumak ve yorumlamak isteği, başlangıçta bende yarattığı pek sevilen " #izanınşarkısı 'nı mı okusaydım" tereddütlerini boşa çıkararak memnun etti,doğrusu. Büyük savaşta yaşanan komşuluk ilişkilerinin dahi değişebilme olgusundan çok daha fazlasıydı. 1930'lardan 70'lere kırk yıl süresince irdelenen, aynı sokakta ve adeta iç içe yaşayan 3 aile olan Held, Biro ve Elekes'lerde yaşananlar, uğradıkları değişimler ve kopmaya başlayan bağlardı. Yazarın 3 anlatıcı ile kurguladığı roman; mekanlar ve zamanı epizodlar ve anlara ayırarak biriken anılarla birleştirmiş. Kayıp cennetin ve mutlu çocukluğun simgesi olan Katalin Sokağı başrolünde, Henriett'in mendili gibi metaforlar da güzeldi. Naziler ve Stalinistler döneminde yapılan jurnalleme ile erken ölen genç yahudi Henriett'in gelen hayaletinin karakterleri anlatışı ise pek dokunaklı... Dişil anlatımın yer aldığı eser; sizi mutlu çocukluğunuzda yaşamış olabileceğiniz kısa ve güzel anlara, büyürken yaşadığınız acılara sürükleyebilir ve hayatı sorgulatabilir: Okuyun... Ara vererek #izanınşarkısı eserine geçeceğim.
Katalin Sokağı
Katalin SokağıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 2016429 okunma
Öyle bir ölsem, öyle bir ölsem ki çocuklar size ölüm kalmasın...
"Burada yüzlerce çocuk var" dedi Bruno, ağzından çıkmadan önce ne söylediğini düşünmeden "sadece tel örgülerin diğer tarafındalar" 🎬Çizgili pijamalı çocuk
Büyümeden ölen çocuklar..
Rodi: -Ölmeden önce büyümek istiyorum.. Liesel: kardeşim de böyle isterdi 🍂🥀 #Kitap Hırsızı# film alıntısı🎬📽️