t

Tefsir

2 üye
«[
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
] Tefsirini birçok vasıfla tanımlamıştır. Bunlar arasında en kapsamlı olanı “Şuhûdî Tefsir”dir. Bu nitelemeyle başta imana taalluk eden âyetlerin kâinatta gözlemlenebilen, gerçeklikler ve hissedilebilen deruni iç tecrübeler ile tefsirini kast etmektedir. Ayrıca ona göre bu yöntem sonucunda muhataplarda şuhuda yakın bir iman hâsıl olmaktadır.» (Prof. Dr. İshak Özgel, "Çağdaş Tefsir Yöneli̇şleri̇ Açısından Bediüzzaman Said Nursî’nin Tefsir Yöntemi (Şuhûdî Tefsir)" Makalesi, s. 1)
Ruhu’l-Beyan Tefsiri okumaları
“İbâdet ve tâatın acı ilâcını iç Ta ki sabır içinde kerem güneşi olasın Gayret et ki nûr, sende parlasın Böylece sana sülûk ve hizmet kolay gelsin Kalb aynan da temizlenip parlasın Tâat ve ibadetten sîneye safâ gelsin!” Muhteşem
Ruhu’l Beyân - Kur’an Meâli ve Tefsiri - 1. Cilt
Ruhu’l Beyân - Kur’an Meâli ve Tefsiri - 1. Cilt
eserinin 1.cildinin çoğu bitti, azı kaldı. Okudukça hayran kalıyorum. Misalleri, tespitleri müthiş… İçindeki sözler, mısralar, hikmetler alâ… Ve bir de uzun bir zamandır böyle büyük ciltli eserlerin ortalarına gelmeyeli zaman olmuştu. Bugün geldim, hamd olsun. Kitaplar ne güzel bir dost, ne güzel bir yâren, bizlere…
Reklam
Besâiru'l Kur'an
"Ümmetimin en hayırlıları benim aralarında peygamber olarak gönderildiğim bu nesildir. Sonra onlardan sonra gelecek olanlar, sonra onlardan sonra gelecek olanlar... " (Müslim, Fedâilu's-Sahabe, 214.;Buhârî,Fedâilu'l-Ashâb,1;Şehâdât,9)
Kâsânî şöyle demiştir: Peygamber ﷺ Rabbinden kendine indirileni kabul ve tasdik edip onunla ahlâklandı. Nitekim Aişe (r.anha) válidemiz şöyle demiştir: "Onun ahlâkı Kur'ân'dı." Amel etmeksizin Kur'ân-ı Kerim okumak fazla fayda sağlamaz. Bu hususta Hanefi tefsirinde şöyle bir misal verilmiştir: Padişahlardan biri emri altındakilerden birisine valilik görevi verdi. Görevlendirdiği yerin halkının kendisine itâat etmesi için de eline mühürlü bir vesika teslim etti. Vali gidip göreve başladı. Halk tarafından sevildi ve itaat olundu. Belli bir süre sonra padişah vâliye bir mektup yazarak kendisi için orada büyük bir saray yaptırmasını istedi. Mektub valiye ulaştı. Vali mektubu hergün açıp okuduğu halde padişahın emrini tutup istenileni yapmadı. Gelip de emrettiği şeyin yapılmadığımı gören padişah, valiye iyilik ve ihsanda mı bulunur? Yoksa onu cezalandırıp hapse mi atar? Buna göre emirlerini yerine getirmeden sadece Kur'ân-ı Kerim'i okumak, padişahın mektubunu, gereğini yerine getirmeden sadece okumaya benzer. Amel etmeksizin sadece Kur'ân okumakla cennete girilmez. Çünkü Allah Teâla cennete girebilecekler için "Bu, yaptıklarının karşılığıdır" buyurarak cennete girmek için amel yapmak gerektiğini bildirmiştir. • Rûhu'l-Beyân 🖤
Reklam
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.