Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kubilay Gündoğan

Kubilay Gündoğan
@kubilay0703
Sıkı Okur
Dört büyük roman, üstüne iki şişe şiir içmişiz nasılız biliyor musun? Akdeniz üni- sosyal bilgiler öğretmenliği lisans Akdeniz üni- ölçme ve değerlendirme yüksek lisans
Sabitlenmiş gönderi
Güçlüklere, bir başına da olsa, karşı koyan insan kuvvetli insan olmalı. Ben bunu yalnız kalıp da ümitsizlik içinde olduğumu hissettiğim anlarda daha iyi anladım. Bununla beraber, senelerden beri, o kadar çok zamanlar yalnız kaldım ki bu hale adeta alışır, hatta- kuvvetli olmanın gururunu duyabilmek için - zaman zaman yalnızlığı arar oldum.
Reklam
Paşa seslendi: - Ali bize kahve yap! Ali durakladı, Paşa : - Ne o? Dedi. Ali ses çıkarmadı, boynunun bükülüşünden şeker olmadığı anlaşılıyordu. Paşa: - Peki kahveleri sade getir. Diyerek ilave etti: - Hep kabahat Mazhar Müfit'te, şeker aldırmıyor! Şaka ettiği malumdu. Parasız olduğumuzu biliyordu, parasızlığa alışmıştı artık ve eskisi kadar üzüntü duymuyordu!
Tek tek her biri kendi ölçüsünde muazzam bir mesele olan ve haddi azamide enerji sarf mı isteyen bu meselelerle topyekun meşgul olmak, mücadele etmek; aksaklığa meydan vermemek, hedefe toplu gidebilmeyi temin eylemek, gerçekten çok çetindi ve bu işi yürütüp götürebilmek ancak Mustafa Kemal'in dev iradesine ve şefliğine bağlıydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sivas Kongresindeki Manda Tartışmaları Üzerine Mustafa Kemal
"Bir milletin istiklal hakkını aramasından ve bu yolda gerekiyorsa son damla kanını akıtmasından daha tabii ne tasavvur edilebilir ? Şerefsiz, istiklalsiz, esir bir millet çocukları olarak yaşamak yerine, efendice ve kahramanca ölmek elbette ki şayanı tercihtir. Bunu anlayamamak ne garip mantıktır?"
Milli dava ancak bu inan, bu irade ve azimle tahakkuk ettirilecektir. Yaşaması ve muzaffer olması gereken naçiz şahıslarımız değil, milli kurtuluşu temin edecek olan fikirlerdir.
Reklam
-Paşam, Sivas'ta galiba manda meselesi bizi çok üzecek ve yoracak... Hakikaten Paşa'nın bam teline dokunmuşum. İdealist ve heyecanlı adam, birden yerinden fırladı ve : - Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bütün bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar
Sivas'a gitmek için yalnız murahhasları tayin etmiş bulunmak kafi değildi. Üç şey lazımdı : 1) Nakliye vasıtası, 2) Paşanın karargahını nakil, 3) Delegelerin ve sivil karargahın yol ve iaşe masraflarını karşılayacak para. Bunun ikisi kolaydı. Zor olanı üçüncüsü idi. Yani, para. Erzurum'a geldiği zaman Paşa'nın sekiz yüz lira kadar birikmiş parası vardı. Bizlerin de beş on kuruşumuz. Fakat meşhur şark sözüdür : - Bu ısıya kar mı dayanır?
Mustafa Kemal Paşa yalnız dış düşmanların memleket içinde ve kaderinde vukua getirdikleri felaket ve musibetlerle değil, iç alemdeki azılı muhasımlarla da uğraşıyor, bin bir müşkilat ve çetinliğin sağnağına tutulmuş bir halde çalışıyordu.
İngiliz himayesi, Amerikan mandası şu ve bu gibi milli istiklali baltalayıcı fikir ve telkinlerin hiçbirini her türlü propaganda, miting, neşriyat, hatta zora ve mürettep isyanlara karşı Türk milleti kabul etmemiş, Mustafa Kemal'in : - Ya istiklal, ya ölüm ! .. Parolası Türk milletinin şuur ve vicdan rehberi olmuştur.
Kubilay Gündoğan tekrar paylaştı.
Gürültüden uyuyamadığım gecelerde Dışarda hiç ses yoktu..
Reklam
Ne "Celali" liğimiz ne "bagi" liğimiz kalıyordu. Damat Paşa ve Vahdettin hırs ve hiddet içinde, Kuvayı milliye ruhunu öldürmek, bizi dağıtmak, her türlü milli teşekkülü boğmak pe­şinde idi.
Cumhuriyetin Rejiminin ve İnkılapların Ortaya Çıkış Tarihi
Defteri getirdiğimi görünce, sigarasını birkaç nefes üst üste çektikten sonra : "- Amma bu defterin bu yaprağını kimseye göstermiceksin. Sonuna kadar mahrem kalacak. Bir ben, bir Süreyya, bir de sen bileceksin. Şartım bu ... ,, Dedi. Süreyya da, ben de : - Buna emin olabilirsiniz Paşam .. Dedik. Paşa, bundan sonra : - Öyle ise önce
Erzurum Kongresinden Sonra Özel Bir Sohbette Mustafa Kemal
"Üniformalı olanlar üniformalarını, memur olanlar memuriyetlerini terk ettiler. Hepsine minnettarım ve hepsinin takdirkarıyım. Şu halde ihtirassız, yalnız vatan ve memleket selametini gaye edinen insanlar olarak çalışıyoruz. Allah koruyucumuzdur. Mutlaka muvaffak olacağız."
el- A’RAF
42. İnanıp da iyi işler yapanlara gelince-ki hiç kimseye gücünün üstünde bir vazife yüklemeyiz- işte onlar, cennet ehlidir. Orada onlar ebedi kalacaklar.
Mustafa Kemal'in Erzurum Kongresi Konuşmasından Bir Kesit
Efendiler! Malum hakayiktendir ki, tarih, bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez.
Ve .. yine bir hakikat idi ki, o sıralarda Bitlis'te vali olmak karanlıkta veya Yemen çölünde yaşamaktan farklı değildi. Çünkü, resmi muhabereler dışında hiçbir yerden, hiçbir haber sızmıyor, gazeteler gelmiyor, sızan haberler de aslından çok değişik, asap bozucu, ruh ve dimağ yıpratıcı haberler oluyordu.
1.436 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.