Bütün gece subaylara yapacağım konuşmayı zihnimde rafladım. Hissettiğim gibi doğaçlama konuşacaktım. Oldum olası, kağıtlara ve kartlara bakılarak gözünü kaldırmadan okunan konuşmalara hiç güven duymamışımdır. Okuyanlara, ya biri yazıp vermiştir ya da kendileri yazmış olsa dahi jest, mimik, gözde ışık bulunmadığından içtenlik, doğallık göstermez, ruha ise hiç hitap etmez. Sıradan olan şeyler muharebe koşullarında yürümez.