Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kamelyalı Kadın

Yüreğime oturdu bu alıntı
Varlığına alıştığım bir nesneden kopmak güç gelebilir. Yaşamak, pek çok şeyden kopmasını öğrenmektir de.
Sayfa 14 - Metis KitapKitabı okudu
Reklam
Kitap pek güzel de, okur da olmalı: Nasıl okumak gerektiğini, gerekebileceğini durmaksızın araştıran, öğrenmeye çalışan, biraz olsun öğrendiğini düşünebilecek hale gelmiş okur… Okumasını bilen, gerçi, okuyarak öğrenmiştir; her okuyanın (hatta “yazanın” demeli) okumasını öğrendiği ise hiç söylenemez.
Metis KitapKitabı okudu
Temel ilkem, herhangi bir kitabı, herhangi bir anda, istediğim için, istek duyduğum için okumak. İstek duymadığım bir kitap, karşımda duruyorsa beni rahatsız bile edebilir.
Sayfa 14 - Metis KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
…İnsan ölür, gövdesi yeniden toz olur benzerlerinin hepsi toprağa döner yeniden ama kitap, anısının ağızdan ağza iletilmesini sağlar. Bir kitap, sağlam bir evden yeğdir ya da Batı’da bir tapınaktan, bir kaleden de yeğdir… ( 3200 yıl önceki bir papirüsten)
Sayfa 12 - Metis KitapKitabı okudu
Evet, ölenlerin ardından yaşandığını, ölenle ölünmediğini herkes bir gün öğrenir. Ama eksilerek, azalarak, sakatlanarak, bir yeri koparak yaşandığını…
Sayfa 12 - Metis KitapKitabı okudu
Reklam
Okur kitap arar ama, kitabında okuru bulduğunu ben çok gördüm.
Sayfa 11 - Metis KitapKitabı okudu
‘Dünyada tek başına olan bir insan… Tüm hedeflerinin beyhudeliği karşısında felç olurdu. Neyse ki insan, dünyada yalnız değildir.’ { Simone de Beauvoir}
Mona KitapKitabı okudu
‘Hakikat, kanaatlerin zarafetle manipüle edilmesi ile meşgul bir zekanın önünde durmaktır.’ {Simone Weil}
Mona KitapKitabı okudu
‘ İnsan öyle yaratılmıştır ki ezenler hiçbir şey hissetmez; ıstırabı hisseden, ezilen kişidir. Kişi kendini ezilenlerin tarafına koymadıkça, onlar gibi hissetmedikçe anlayamaz. { Simone Weil}
Mona KitapKitabı okudu
Zorbalık tek tip bir görünüşün olduğu kendi yankı odasını yaratır; burası karışık sinyallerin rastgele cızırdadıkları bir boşluk gibidir; burada bir mırıltı veya bir ima panik yaratır: böylece sonunda psikolojik baskı mekanizması yok olacaktır, bir savaş veya bir isyanla değil ama puf diye ya da düşen yaprakların sesiyle…
Sayfa 118 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dinliyorlar, her şeyi, her şeyi dinliyorlar ama… hiçbir şey duymuyorlar!
Sayfa 117 - Can YayınlarıKitabı okudu
Çek bir yazar, ülkesinin kötü durumu hakkında bir söz söylemek istediğinde başvurabileceği yollardan biri, 15. yüzyıldaki Hussit Savaşları’nı bir metafor olarak kullanır.
Sayfa 117 - Can YayınlarıKitabı okudu
‘Utz’nin bir inancı vardı; bunu ya Rus romanlarından ya da anne ve babasının Marienbad’daki aşk ilişkilerinden esinlenerek çıkarmıştı: Beklenmedik şeyler hep bir kaplıca kasabasında vuku bulur. Buraya bir hastalığın ya da mutsuzluğun sürüklediği iki yalnız insanın yolları bir akşamüzeri gezintisinde kesişebilirdi. Gözleri, belediyeye ait bir kadife çiçeği tarhının üzerinden birleşebilirdi.’
Sayfa 74 - Can YayınlarıKitabı okudu
Beni derinden sevindiren bir şey var: Vazgeçemediğim tek yaşatıcı tutkum okumak ve yazmak sönmeyeüst tutarsa, yaşamın beni bırakmasını haklı bulacağım, avuntulara sığınmaksızın.
Duruşuna hastayım be kadın :))
Cemal Süreya bana yazdığını söylediği şiirlerini bir kızgınlık anında geri almış, başka birine ithaf etmişti. Doğrusu, benim için büyük büyük bir yıkım değildi, nasılsa şairlerin aşkı dile getirme ortamının kendilerine özgü olduğuna ve aşk nesnesine göre değişmeyeceğine inananlardanım. İthafsız aşk şiirlerini yeğlerim zaten.
1.257 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.