Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

şule g

Reklam
Affetmek
İnsan en çok sevdiğiyle anlaşamaz. En çok onunla tartışır. En çok ona küser. Çünkü insan mükemmeleştirir gözünde sevdiğini. En ufak hatayı ona yakıştıramaz. Beklemez ondan. Mükemmeldir o çünkü. Her şeyiyle, her şekilde, her zaman mükemmel olmalıdır. Aslında bu sevdiklerimiz için ağır bir yük. "Her zaman mükemmel olmak" kim başarabilir ki bunu? Kimse. İşte bu yüzden affeder ya insan. En çok da sevdiğini affeder. Çünkü en çok ona kıyamaz insan. Aslında ona değil kendine kıyamaz. Onsuz bir saniye geçirmek istemeyen kendine kıyamaz da affeder. Çünkü bencildir insan. Kendini düşünür. Sevdiğinden çok kendini düşünür. Çünkü en çok kendini sever insan. Bu yüzden hatalarını kabul etmez. En çok da kendini mükemmel görür.
Uykuda huzura erdiğin gibi Yum şimdi gözlerini dünyaya Belki daha iyi bir yere Açarsın gözlerini, rahatla...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zaman
Zamanı durdurup nefes almak istiyorum. Durduramıyorum sürekli akıyor. Kontrol edemiyorum. Avuçlarımdan kayıyor. Yakalayamıyorum...
Başarısızlık ve Yalnızlık
Başarısızlığın kitabını yazdım. Yanlış seçimler yanlış tercihler Hepsi bana başarısızlığı getirdi. Hep yükseklere ilerlemek istedim hep yükselmek istedim hiç şükretmedim değil şükrettim de etmedim de. Hep memnuniyetsiz oldum hep mükemmeliyetçi oldum. Sonunda ne mi oldu. Başarısızlığın kanlı canlı ispatı oldum. Elimdekiyle yetinmedim hiçbir zaman. Hem kendimi yordum hem sevdiklerimi... Günün sonunda ben elimde başarıszlıklarımla bir başıma yapayalnız kaldım.
Reklam
Kavuşamamak bahane midir neden mi?
Birbirimizi bu kadar severken önümüze çıkan engelleri biz mi koyuyoruz yoksa... Biraz düşünmek gerek. Her şey herkesin istediği gibi olunca mı güzel kendi istediğin gibi olunca mı? İstediğini yapınca oluşan toplum baskısı mı kötü kılar yapılanı yoksa gerçekte kötü olduğu için mi kimse istemez? Bin bir türlü soru arasında hiçbir şey bilmiyorum. Sadece seni ne kadar sevdiğimi, özlediğimi biliyorum, bir de ne kadar kavuşma arzusuyla yanıp tutuştuğumu... Birbirimize kavuşmamızı engelleyenlerde mi suç yoksa bizim engel yaptığımız seçimlerde mi? Söylesene sevgimiz mi daha mühim yoksa kendi önümüze koyduğumuz kariyer engelleri mi? Parasız dönmeyen hayatta sevginin yeri ne kadar da azmış. İkisinden de vazgeçemiyor insan.
Çorak toprakların ardındaki mavi gök Kurtuluşu mu anımsatır yoksa mavi göğe ulaşamayn kafesteki bir kuş gibi mi hissettirir?