Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Leylina

İki kırmızı vardır Birinin aşka çıkar yolları Birinin kalbi yangın yeridir … Kırmızıya çalar rengi duanın Kırmızıdan kayıp gider yıldızlar Gülü kanda boğanların kalbinde Kırmızının her an yüreği sızlar
Reklam
Teslim olmalı varlığın esrarını Öğreten aydınlığa Bu top sadece aşkın Yörüngesinde bulur çiçekler diyârını Bu top sadece göğün Saklı bedestenidir gönül memleketinde Bir yanda kırmızı, bir yanda sarı Bu beyaz top sevmez karanlıkları
İnanmalı; sonsuzluğun terinden Yaratıldı o şehribân nâbedîd Dönüşlerin en nazenin anında Rengi peydahlanan gül Sardı bembeyaz bir tebessümle Çağların kitabını

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Usanmadan yağan yağmurlar gibi Üzerindesin umutlarımın Silerken kanatma kabuk bağlayan Yaralarımın kan izlerini Temizle, buzları çözülen ruhlar Yürüsün mevsimler inkılabına Bir titreyiş Bir rüya Ve bir direniş Kuşatsın ufkunu yürüyenlerin
Parmaklardan kayıp gider umudun Ellerin nerede Nerede tuttuğun dalın Yapraklarında büyüyen tebüssümler Gözlerin nerede Sen neredesin İçindeki aynalar Düşlerin nerede … Bir eldiven gibi tuttuğun dünya Düşer bir akşamüstü Başka bir dünyanın avuçlarına
Reklam
Nice küçük ameller vardır ki, niyetler onları büyütür, nice büyük ameller vardır ki, niyetleri onları küçültür. Hadis-i Şerif
Leylina
@leylina·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt
8.8/10 · 9,6bin okunma
Medya (araç) Mesajdır.
Herbert Marshall McLuhan 1967/ ARAÇ MESAJDIR "İçerik yerine biçime eğilmek gerek. İletişimin şekli belli iletiler için tercihe sahiptir. İçerik daima belli bir şekilde vardır ve bu biçimin dinamiği tarafından bir dereceye kadar yöneltilir. Eğer araç bilinmezse mesaj da bilinmez. Bu anlamda araç ortak iletidir. Araç kullanan kişilerin algısal alışkanlıklarını değiştirir. Araç yansız değildir. Kişilere olduğu kadar topluma da mesaj verir."
İlyas (a.s) İsrailoğulları Peygamberlerinden olup Kur`ân-ı Kerîm`de ismi geçen ve Tevrat`ta "Elia" diye zikrolunan Peygamberdir. M.Ö. IX. asırda yaşadığı ve daha sonra zamanın hükümdarları ile çok mücadele ettiği, çoğu zaman mağaralarda yaşadığı kaydedilmektedir. Hz. İlyas (a.s) ya da "İlyasîn" şeklinde ismi zikredilen (es-Sâffât, 37/130). Peygamberliği bildirilen "Hiç şüphe yok ki İlyas gönderilen Peygamberlerdendir" (es-Sâffât, 37/123), şeklinde hitap edilen İlyas (a.s.) İsrailoğullarına Allah`ın elçisi olarak gittiğinde onlar "Ba`l" adında dört cepheli puta tapıyorlardı. Hz. İlyas’ın bütün gayretlerine rağmen İsrailoğulları bu puta tapınmaktan vazgeçmemiş Hz. İlyas’ın Peygamberliğini yalanlayarak (es-Saffât, 37/ 124). Onu ülkeleri olan Ba’lbak’ten çıkarmışlardı. Fakat Allah`ın gazabı bunların üzerine geldiğinde pişman olmuşlar ve İlyas (a.s)`ı geri çağırmışlardı. Ancak tekrar nankörlük etmişler, bunun üzerine İlyas (a.s) oradan uzaklaşmıştır. İlyas (a.s)`ın İsrailoğullarından ayrılması Hızır (a.s) ile buluşması gerçekleşti. Bu buluşma "Hızır İlyas" iken sonradan Hıdrellez şeklinde değiştirilmiştir.
Hızır, Hıdır yahut Hadır Arapça bir kelime olup, yeşillik mânasına gelmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s), Hızır (a.s)`a Hızır denmesinin sebebini izah ederken; "Hızır otsuz kuru bir yere oturduğunda ansızın o otsuz yer yeşillenerek hemen dalgalanırdı" buyurmaktadır (Tecrîdî Sarıh tercümesi, IX, 144).
Reklam
Neml Suresi'nin 88. ayeti bak ne diyor: 'Sen dağlara bakar da onları donuk-durgun görürsün. Oysaki onlar, bulutların dolaştığı gibi dolaşmaktadır.' "Dağların hareket içinde olduklarını, kıtaların sürekli birbirine yaklaşmakta veya uzaklaşmakta olduklarını anlatmak için, yakın zamanlarda ne kadar bilimsel kitap yayınlandı, biliyor musun?" Şimdi sana soruyorum: Elinin altındaki bir tek kitabı okumak zahmetine bile katlanamayan insanoğlu, binlerce cilt dolusu bir kütüphaneye adımını atar mıydı?" "İkinci sorum da şu: Binbeşyüz sene öncesinin cahil Arap insanına, tektonik hareketlerden bahsetseydin, sana inanırlar veya seni anlarlar mıydı? "Onlara, gözle görülmeyen bazı yaratıkların insan vücuduna girdiğini ve bu canlıların hastalık yaptığını söyleseydin, tepkileri ne olurdu? Gözle görülmeyecek kadar ufak canlıları, o günün insanına nasıl anlatacaktın?”
"Gözleriniz yıldızlarda olsun ama hiçbir zaman ayağınızın dibinde çiçekler olduğunu unutmayın." Agnew Meek
“İnsanın içinde kendini gerçekleştirmeye yönelik doğal bir eğilim vardır. Eğer bireyin önündeki engeller kaldırılırsa, kişi tıpkı bir meşe palamudu gibi olgunlaşıp kendini gerçekleştirebilir.” Karen Horney
2004'te psikolog John Jones ve meslektaşları, Georgia'nın Walker, Florida'nın da Liberty bölgelerinden on beş bin evliliğe ilişkin kayıtları incelediler. Bulgularına göre, isimleri, kendi isimlerinin baş harfiyle başlayan kişilerle evlenmeyi yeğleyenlerin sayısı, gerçekten de şansa atfedilebilecek bir oranın üzerindeydi. Peki ama neden? Mesele aslında bütünüyle harflerde yatmaz; işin aslı, bu tür durumlarda seçilen eşin, kişiye kendisini hatırlatmasıdır. İnsanlar kendi yansımalarını başkalarında bulmayı severler. Psikologlar bu durumu bilinçdışı bir özsevgi olarak, bir başka deyişle yakın ve aşina gelen şeyler karşısında duyulan bir rahatlık düzeyi olarak yorumlar ve örtülü benlikçilik (implicit egotism) olarak tanımlarlar.
%55 (156/281)
Nakkaş
NakkaşSadiye Erol Aykaç
9.1/10 · 243 okunma
4.985 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.