Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

beth

Köydeki herkes çok şaşkın. Daha iki gün önce köylülerden biri, “gebermek bilmeyen ihtiyarlar” olduğumuzu söyledi.
Sayfa 203 - Donuk donuk ağlayıp okurken güldüren bir cümle oldu kendisiKitabı okudu
Reklam
Ailemdeki herkesi ben defnettim, toprağa kendi ellerimle gömdüm. Elden ayaktan düştüğümde, geride tasalanacağım kimsem yok. Nasıl öleceğimi de düşündüm; sakin ve sessiz.
Sayfa 201 - Kugen (torunu) de öldü.Kitabı okudu
“Fengxia ile olan anılarım benim tek mutluluğum.”
Sayfa 189 - ErxiKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Köyün batı yakasına vardığımda, Youqing’in mezarı başında oturdum. Gece gökyüzü kaplara olurdu ve ben ölmüş oğlumla konuşurken rüzgâr usul usul yüzüme doğru eserdi. Kelimelerim, sanki benim ağzımdan çıkmıyormuş gibi, rüzgârla beraber uçup giderdi. Gece yarısına kadar orada oturur, sonra eve dönerdim.
Sayfa 141Kitabı okudu
Youqing’e kan grubu testi yaptıklarında aranan kan olduğu anlaşılmış. Oğlumun yüzü kızarmış, âdeta mest olmuş. Kapıya koşup arkadaşlarına seslenmiş. “Benim kanımı alacaklar!” Kan alınacaksa biraz alınmalı. Fakat hastanedekiler, valinin karısının hayatını kurtarmak için hiç durmadan kanını almışlar oğlumun. Sonunda yüzü sapsarı olmuş, ama o yine de sesini çıkarmamış. Ancak dudakları da sararmaya başlayınca, “Başım dönüyor,” diyebilmiş. Kan alan adam, “Kan verirken her zaman başın döner,” demiş. Youqing vücudunun karşılayabileceğinden çok fazlasını vermiş fakat odaya gelen başka bir doktor hâlâ yeterli olmadığını söylemiş. Kan alan kuş beyinli, neredeyse oğlumun vücudundaki tüm kanı çekmiş. Youqing’in dudakları morarmış ama adam durmak bilmemiş. Ancak Youqing’in başı yanına düşünce adam paniklemeye başlamış. Bir doktor çağırmış. Doktor dinleme aletiyle göğsünü dinlemiş Youqing’in. “Kalbi durmuş,” diye mırıldanmış.
Sayfa 134 - YouqingKitabı okudu
Reklam
Bir gün, karanlık çökerken tarladan eve geliyordum. Youqing avludan bana seslendi; ona doğru gittim. Çapasına yaşlanmış halde ve başı önünde, “Bir sürü kelime öğrendim,” dedi. “Güzel,” diye yanıtladım onu. Başını kaldırdı, bir an yüzüme baktı ve ekledi: “Bütün bir ömür yetecek kadar öğrendim.” Bu çocuk gerçekten boyundan büyük laflar ediyor, diye düşündüm. Ne söylediğini pek önemsemeden “Çok çalışmaya devam et,” dedim. Ancak ondan sonra aklından geçenleri söyledi: “Daha fazla okumak istemiyorum.”
Sayfa 110 - YouqingKitabı okudu
“Bugün gitmesem olur mu?” diye sordu. “Hiç şansın yok!” dedim. Bir şey söylemeye cesaret edemedi, ama çantasıyla kapının önünde dururken, hırsla ayaklarını yere vurdu birkaç kez
Sayfa 87 - YouqingKitabı okudu
Kalabalığın arasından sıvıştım ve ters yöne doğru yürümeye başladım. Birkaç adım attıktan sonra, “pat” diye bir el silah sesi duydum. Longer’ın işi bitmişti. Arkasından ikinci, sonra üçüncü bir silah sesi duyacağımı hiç düşünmemiştim. Toplam beş el ateş edilmişti. Acaba başka birini daha mı kurşuna diziyorlar diye merak ettim. Eve dönerken bizim köyden birine, “Kaç kişiyi kurşuna dizdiler?” diye sordum. “Sadece Longer,” diye yanıtladı beni.
Bir iki adım attıktan sonra bana döndü ve şöyle dedi: “Sakın bir yere ayrılma. Bir parça ekmek bulur bulmaz geri döneceğim.” Elleri iki yanında ve başı önünde, kalın duman bulutunun içine doğru sallana sallana yürüdü. Hava ağırdı, yankı barut kokusuyla dolmuştu her yan. Havadaki duman boğazımı yakıyor, küçük kömür parçaları ve küller gözlerime kaçıyordu.
Sayfa 69 - ChunshengKitabı okudu
Acısını artırmamalıyım, diye düşündü. Benimkinin bir önemi yok. Ben kendininkini denetleyebilirim. Ama acısı onu delirtebilir.
Sayfa 60 - Köpekbalığı için konuşuyorKitabı okudu
Reklam
“İhtiyarlar neden o kadar erken uyanır ki? Bir uzun gün daha yaşamak için mi?
Sayfa 20 - çocukKitabı okudu
“Yavaş kanat çırpan kuş, erken uçmaya başlamalı,” derler. İşte ben o yavaş uçan kuştum, işleri bir türlü bitiremeyen.
Eskiler der ki:”Fakirlik adamın hırsını köreltir.”
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway
7.8/10 · 32,2bin okunma
Derine, daha derine daldı. Gözleri açıktı, kendisine çarptıktan sonra ok gibi kaçan toriğin, hayalete benzer belli belirsiz ışıldayan izini seyretti. Bir yandan dalarken, bir yandan da toriklerin tekrar kendisine çarpmamalarını umuyordu; çünkü böyle bir şey, yaşama arzusunu tekrar harekete geçirebilirdi. Torikler çarpmadı ve Martin hayatın kendisine gösterdiği bu son nezakete minnet duyacak kadar vakte sahip oldu.
Sayfa 479 - Son.Kitabı okudu
548 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.