Romanlar sayesinde hayat maceramızı sahihleştiririz. Çünkü bizi biz yapan acılar, mahrumiyetler, travmalar, arızalar, belalar gündelik musibetlerde söz konusu edilmez,gizli kalır. Hiç kimse gerçeği bize kritik ayrıntılarıyla söylemez. İstese de beceremez, güç yetiremez zaten. Gerçek, paradoksal olarak kurmaca metinlerdedir. Marcel Proust sanırım bu nedenle “Sanatta, yaşamın bize bahşetmediği bir hakikat derinliği vardır.” yazmıştı.