Yusuf Atılgan'a neden az sayıda eser ürettiği sorulduğunda "benim gerçek eserim günlük hayatımdır" demiş. "Aylak Adam" tam da bu sözünü pekiştirir nitelikte...
Peki kimdir bu Aylak Adam?
Bütün mesaisi insanları gözlemlemek ve aşkı aramak olan yalnız ve mutsuz bay C.'dir. Anlatıcının mütemadiyen değişmesi ve bilinç akışının fazlaca kullanıldığı bu eserde "Tutunamayanlar" satır aralarında göz kırpıyor sanki. Tembelliğe referans olarak gösterilen ve zamanın çok ötesinde olan bu esere, evliliğe karşı olan olumsuz bakış açımı hepten karamsarlığa sürüklediği için müteşekkirim.
Baştan sona vurucu bir kitaptır Aylak Adam. Fakat öldürücü darbe en son cümlede gelir. "Sustu. bundan sonra kimseye ondan bahsetmeyecekti. biliyordu; anlamazlardı!" Nitekim "Aylak Adam" olmasaydı Türk Edebiyatı'nın varoluşçu eserleri de öksüz kalacaktı...
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,1bin okunma
Bu dünyadan bir Gabo geçti... Gabriel Garcia Marquez namı diğer Gabo. Latin Amerikanın Gabosu, büyülü gerçekçiliğin gerçek büyücüsü!
Fidel Castro'nun arkadaşı, Kafka'nın, Woolf'un, Faulkner'in öğrencisi.
Kafka'nın "Dönüşüm"ü ile alevlenen edebiyat aşkının ateşiyle hukuk öğrenimini yarıda bırakıp kendini sihirli kalemine adayan Nobel Ödülü almış Kolombiyalı yazar.
"Mavi Köpeğin Gözleri" ise onun 12 sürrealist-fantastik öyküsünden oluşan kitabı.
"Yüzyıllık Yalnızlık'a değişmem" dediği "Çullukların Gecesi" adlı öykü de bu kitapta.
Favorim "Eva Kedisinin İçinde" öyküsü oldu. Ölüm sonrası kaderimiz nasıl güzel tasvir edilmiş ölesim geldi!
Dipnot:Etsiz yemeğe yemek denmeyen memleketim Diyarbakır'da "gabo" adında bir vejeteryan lokantası var. Sahibine soruyorlar "neden gabo?" o da cevap veriyor "Diyarbakır’da vejetaryen bir yer açmak da büyülü gerçekçilik gibi bir şeydi" diyor