Platon'a iki soru sormuşlar:
Birincisi ;"İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir"?
Platon tek tek sıralamış:
Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonrasında çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.
Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarından endişe ederken bugünü unuturlar.
Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar.
Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar,
Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler..
Sıra gelmiş ikinci soruya ; "Peki sen ne öneriyorsun"?
Bilge yine sıralamış;
Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın!
Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.
Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.
Ne zaman geliştiğimi anladım biliyor musunuz? Rahatlıktan, bana keyif veren yerden çıktıktan sonra bir baktım ki ben artık eski ben değilim. Çünkü artık her şeyden keyif alıyorum, zihnim gelişmiş, bakış açım değişmiş. Kısacası kendimi bulmuşum. Konfor alanından kurtulun...
Bazen boğazda gittiğin bir mekan bile seni mutlu etmezken ; eline aldığın bir simitle bindiğin vapur seni o an dünyanın en mutlu insani bile yapabilir. Sen bence mutluluğu orada burada değil de içinde ara bence. Dışarıdaki mutluluklar hep geçici ama seni sen yapan o içindeki tutku...
Katılır mısınız bilmem ama sanki geceeler kitap okumak için çok daha güzel zamanlara sahip. Sokağın gürültüsü yok , araba sesi yok, koşuşturmaca yok. Sessizlik ve huzur eşliğinde kitap okumak bambaşka... Geceleri ayrı bir seviyorum
Çevrendeki insanlarla kitap üzerine sohbet edebilmek o kadar kıymetli ki..
Sanki ruhun dinleniyor, rahatlıyorsun. Düşünsene dedikodu yok, siyaset yok, o şunu demiş, bu bunu yapmış yok. Sadece kitap... işte ruhun huzuru...
Her ''eyvah şimdi ne olacak" dediğimde; samimi söylüyorum, hep başka bir kapı açıldı. Yani kimse umutsuzluğa kapılmasın. Eğer kötü bir şey yaşıyorsanız, muhakkak daha iyisi gelecektir.
İşin garibi ne biliyor musunuz? Herkes birbirinin ne mal olduğunu da biliyor, ne mal olduğunu bildiğini de biliyor. Ona rağmen herkes amiyane tabirle salağa yatıyor...