İnsanlar kendilerine sunulan imajlara, samimi bir şekilde inanmaya başlarlar. Çağdaş medya çalışmalarının da gösterdiği gibi imaj, gerçekliğin yerine geçer. İmajı kontrol eden, gerçekliği de kontrol etmeye başlar.
Sayfa 18Kitabı okudu
Batı'nın İslâm algısı medya mensupları, akademisyenler, uzmanlar, gözlemciler, araştırma kurumları, lobi şirketleri, film yapımcıları, edebiyat insanları ve siyasetçiler gibi son derece karmaşık ve yaygın bir aktörler ağı tarafından üretilmektedir. Böylesine karmaşık bir ağın ürettiği imajlar, bir zaman sonra "sahte", "yalan" yahut "kasıtlı" olmanın ötesinde bir nitelik kazanır.
Sayfa 19Kitabı okudu
Medya Kontrolü ve Dış Mihraklar
Ancak hükümetin medya üzerindeki kontrolü Lincoln'ın mantığını boşa çıkarır çünkü bu durum vatandaşların hakikatin farkına varmasını engeller. Medyayı tekeline alan oligarşi tüm başarısızlıklarını tekrar tekrar başkalarının üzerine atıp dikkati hayali ya da gerçekdışı mihraklar üzerine çeker.
Sayfa 29Kitabı okudu
Ordu’nun de facto müdahalesinden yana olmayan ve medyanın süreçteki tutumundan memnun olmayıp eleştirilerini dile getiren aydınlar ve köşe yazarları gerek andıçlama metodu gerekse medya sahiplerinin talebi üzerine işlerini kaybetmişlerdir.
Sayfa 92
Çiller'de Yalan Bitmez!..
DYP’nin 10 Mayıs 1997’deki mitinginde Tansu Çiller, “Teşvik Kanunu kapsamında Sabah Grubuna 275, Doğan Holding’e 573, Koç Grubu’na ise 55,4 trilyon tutarında devlet katkısı verildiğini, ancak kendisinin 1994’te iktidara gelmesiyle bu devlet katkısının kesildiğini ve bundan dolayı kendisine karşı medya organları tarafından kara kampanyalar ve iftiralarda bulunulduğunu” açıkça dile getirmiştir.
Sayfa 91
RP’nin Susurluk Krizi konusunda basına dönük eleştirilerin artması sonucunda medya Refahyol Hükümeti’ne yoğun tepkiler göstermiştir. Bu doğrultuda Refahyol Hükümeti’ne karşı başlatılan topyekün muhalefetin başını medya sektörü çekmiştir.
Sayfa 91
Eskiden Medya Siyaseti Yönetirdi, Şimdi Siyasetçiler Medyayı Yönetiyor
Özelleştirme olgusu ile beraber kartel medya, bir dönüşümden geçmiş ve göz ardı edilmemesi gereken bir sorunla karşı karşıya kalmıştır. Zira özelleştirme süreci öncesinde iş hayatının dışında kalmış medya patronları özelleştirme süreci ile beraber iş hayatına müdahil olmuşlardır. Daha da vahim olan medya sahiplerinin özelleştirmeden kendileri için hisse talebinde bulunmalarıdır. Tüm bunlar iş dünyasının da politik konulara müdahil olmasına ve onların taraf haline gelmesine yol açmıştır.
Sayfa 90