Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Hüdai ÇELTEK

Mehmet Hüdai ÇELTEK
@mehmethudaii
Menfaat hüsrana uğrayacaktır.Tek kurtuluş yolu aşktır. Hedef => 2.Yalta
Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne cellâdın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile. Dayan rüsva etme beni.
Reklam
Seni çok göresim geldi. Gün gelir görüşürüz elbet.
Mimarlık tarihinde, sadece kubbe örtüsüne dayanan hiçbir üslup merkezi olarak planlanmış, kare, altıgen, sekizgen şemaların bütün varyasyonlarını, Osmanlı Mimarisi’nde olduğu gibi denememiştir. Altıgen şemalı yapıların gelişme süreci kanımca, sadece Osmanlı Mimarisi’ne özgüdür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mimar çok değişik konularda bilgili olmalıdır. Çünkü diğer sanatların gördüğü işlevlerin değerlendirilmesi onun yargısıyla olur. Onun bilgisi kuram ve uygulamanın çocuğudur. Uygulama bir çizilmiş tasarıya uygun olarak, gerekli malzeme ile, sürekli ve düzenli çalışmadır. Kuram ise oran (proporsiyon) ilkelerini kullanışındaki beceriyi ispat etmek ve tanımlayabilmektir. Böylece yeterli kuramsal bilgi olmadan uygulama yapmaya kalkışan mimar emeklerine uygun bir yetki sahibi olamaz. Sadece kuram ve bilgiye sahip mimar da mimarlığın kendisiyle değil gölgesiyle avunur. Her iki alanda deneyimli ve bilgili olanlarsa, iyi silahlanmış askerler gibi, amaçlarına ulaşır ve yetki sahibi olurlar." Vitruvius
Mimari içinde yaşadığımız üç boyutlu mekanı veriyor. İşte bu mimarlık sanatının gerçeği. Sanatların işlevleri bazen üst üste gelir: Mimarlığın heykelle ve özellikle müzikle ortak nitelikleri var. Fakat onun sadece kendine özgü ve zevk veren bir yanı var. Mimarlığın mekan üzerinde monopolü var. Sanatlar içinde sadece o mekana gerçek değerini verir. Bizim çevremizi saran mekandan aldığımız bu zevk mimarlığın işidir. Resim mekanı görüntüler; şiir Shelley'inki gibi, o imgeyi anlatabilir; musiki onun bir benzeridir. Fakat mimari mekanla doğrudan ilgilidir. Mekanı malzeme olarak kullanır ve bizi ortasına yerleştirir." G.Scott, Architecture of Humanism. s.168.
Reklam
“Bir öğretmen evlilik yıldönümünü unutabilir, eşinin doğum gününü unutabilir, çocuklarının doğum gününü unutabilir ama öğretmenliğe başladığı tarihi hiçbir zaman unutmaz ."
İnsan üç boyutlu bir yaratıktır. Bilgi-inanç, ahlâk-aksiyon, estetik-sanat boyutları.
Ve seni, benim hayatıma uğratan kaderin de vardır bir bildiği.
'Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim; kölesi değil!'
Reklam
Kimden sual ettiysem halimi Güldüler. Anam bile şiir yazdığım için Bakmadı yüzüme. Yalnız bir öğleüstü sofrada Ölüm mukaddermiş dedi Halbuki yaşamak alnımın yazısı...
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman.
Bir kitap, bir roman, bir hikaye, bir şiir okuduktan sonra okuduklarımız aklımızda kalmasa bile asla aynı insan olmayız.
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.