İnançların, insanların ölüme karşı çırpınışı olarak tanımlanabileceğini kavradım ve o andan itibaren samimi dindarları eleştirmedim. Bu işi siyaset olarak kullananlara ise nefretim arttı.
"Sakın üzülme" diyor. "Beni dinle ve sakın üzülme! Bunun yerine iyice kız, şöyle dolu dolu öfkelen ama üzülme. Üzülürsen çürürsün. Kızmak sağlıklıdır. Ben hep öyle yaptım ve öfke beni ayakta tuttu."
Herşeyi ile çok güzel bir romandı, karakterler, psikolojik alt yapıları, içinde bulundukları durumu hem çok güzel anlatıyor, hem de hikayedeki en ufak bir rolü olan kişiler içinde durum aynı. Anlatıldığı dönemde yaşanan olaylar ile Türkiye'nin içinden geçtiği süreçleri de içermesi, hikayeye farklı bir boyut kazandırıyor.
Mükemmel bir eser, karakterlerinin, hikâyelerin birbirine geçtiği, hem karakterleri birbirinden ayıran hem de birleştiren bir olay örgüsüne sahip. Yazarın okuduğum üçüncü eseri ve her eserde biraz daha hayran oluyorum.
Tıpkı İstanbul'un tüm insanları gibi... Kendi diyarlarından kopmuş, birbirine karışmış insanlar, Leyla'nın Evi'nde ve Livaneli'nin kalemiyle müthiş bir öykü anlatıyorlar.
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,5bin okunma
Olay örgüsü de anlatılan hikayeden çok, meyhanede köşede oturup yorumlar yapan yaşlı adamın söyledikleri üstüne düşünülmesi gerekli.
Farklı birşey okumak isteyen biri, eseri oturup bir saat içinde rahatlıkla okunabilir.
Siz, kendi memleketimizin güneşi altında açılmış his, âdet, ahlâk, gelenek çiçeklerimizden toplanmış esaslar üzerine kendi milli temsil kabiliyetimize göre yazılmış yerli eserleri oynamakla burada bir tiyatro sanatı yaratabilirsiniz. Yoksa Frenkin kendisi için yazdığı bir oyunun kafasını yarıp gözünü çıkararak Türkçeye uydurmaya uğraşmakla değil. Fransız artistleri yüzlerini boyamakla sahnede ne kadar Arap olabiliyorlarsa siz de ruhları bize daima yabancı kalarak döndürülmüş piyeslerde işte o kadar başarılı olabilirsiniz.
Bu memlekette keyfinizce eğlenmek istediniz mi konunuz komşunuz, bütün mahalle, bütün şehir itiraz eder, sizi ayıplar. Açık, mertçe eğlenceye tahammül edemezler. Fakat gizli ahlaksızlık içimizi kemirir durur.