Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.29
merve
merve
@meliory
treat people with kindness
2 Mayıs
104 okur puanı
Ocak 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Heartstopper Seri Yorumu
Heartstopper benim için o kadar tatlı bir yuva oluşturdu ki art arda okuduğum bu seriden ayrıldığımda bir boşluk hissettim.
Bazı kurgular gerçekten çok kaliteli olduğu için değil, içinizden bir parça bulabildiğiniz ya da güvenli hissedebildiğiniz bir alan oluşturduğu için sizde apayrı bir yer edebilir. Heartstopper evreni de benim için böyle. Diziyi ilk çıktığı gibi izlemiştim ve karakterleri, olay örgüsünü çok sevmiştim. Çizgi romanları okuyup her şeyi baştan yaşamak çok güzeldi.
İlk kitaplar her ne kadar sıcak ve mutlu bir olay örgüsünde geçse de karakterlerle aramda bağlantı hissetmem gerçekleri yüzüme çarpıp yüreğimin burkulmasına da sebep oldu. Charlie karakteri benim için çok özel bir yere sahip. Yaşadığı pek çok olayı ve gösterdiği birçok davranışı o kadar iyi anlıyorum ki gözlerimin önünde kendimden çıkan bir kişi oluşturmuşum gibi hissettim. Bu yüzden Charlie'nin Nick'e karşı duyduğu sevgiyi de bir o kadar yakından hissettim. Nick Nelson ise benim hayallerimi süsleyen mükemmel, sıcacık biriydi. Onun da kendini keşfetme süreci ve bu süreçte Charlie'ye gösterdiği destek harikaydı. Hikâyenin diğer kahramanları beni bir arkadaş grubu gibi çevreleyip sardı hikâye boyunca. Yer yer çok üzüldüğüm noktalar olsa da benim için güvenli bir yuva oluşturdu bu seri.
Tatlı, samimi ve saf aşkın hissedildiği hikâyeleri çok özlemişim. Gerçekten birilerinin birbirini olduğu gibi sevdiği ve araya giren üçüncü kişilerden ya da dramalardan uzak aşk hikâyesi bana dünyada bir yerde hâlâ böyle ilişkilerin olabileceğine dair bir umut verdi.
Alacakaranlık Kitap Yorumu
Bir dönemde popüler olan eserleri o dönem yaşayamamak bazen bir şeylerden geri kalmış hissettiriyor, bazen de ileri bir zamana bırakıp o dönemi kendi çapımda yaşamak istiyorum.
Alacakaranlık serisi çıktığı günden bu yana popülerliğini kaybetmemiş olsa da hiçbir kitabını okumayıp filmini izlemeyen sayılı birkaç kişiden oldum. Kitabına bir şans vermek için uzun zamandır bekletiyordum.
Bunu 10 yıl önce okumuş olsaydım ya da 5 yıl önce, ne hissederdim bilmiyorum ama ilk kitap beni gayet eğlendirdi. Kendi içimde bir şeyleri uyandırmak için bu tarz bir gençlik kitabına ihtiyacım varmış. Yazım dilini, karakterleri ve olay örgüsünü gayet beğendim. İlk kitap olduğu için bir şeylerin tamamlanmadığı hissine kapıldığım da oldu ama bunu tamamen bir gençlik kategorisi kitabı olarak değerlendirdiğinizde gayet başarılı olduğunu düşünüyorum. Özellikle Edward karakteri beni bu zamanda etkilediyse kitabın yazıldığı ve filmin çıktığı dönemde yaşadığı popülerliği şimdi daha iyi anlıyorum. Serinin kalan kitaplarına da şans vereceğim.
Öğretmenim, Lütfen Bu Kitabı Okur Musun - Kitap Yorumu
"Karanlığa sürekli sitem eden biri olmaktansa, bir mum yakmayı tercih etmek daha insanca değil mi? Unutmayın, binlerce kilometrelik bir yol bile bir adımla başlar. Bu adımı atan siz olun. Yaptıklarınız sadece bir tek öğrencinin başarı şansını artırıyorsa dahi denemeye değer." (s. 48)
Eğitim ve öğretimin şart olduğu bir dünyada
Okur Takip Önerileri
Mutlu Prens Kitap Yorumu
"Nereyi seversen orası senin dünyandır." (s. 13)
Bize belli kalıp sözcükler değil, iyiliği yaymak için güzel öyküler gerekiyor belki de. Ruhlarımızı arındırmak, düşüncelerimizi genişletmek için.
Mutlu Prens, 5 öyküden meydana gelen bir hikâye kitabı. Bu hikâyeler içerisinde Oscar Wilde bencillik, iyilik, cömertlik, yardımseverlik gibi kavramları göz önüne alarak bizlere birbirinden güzel öyküler sunuyor. Her bir öykünün birbirinden farklı konusu olsa da her birinin sonunda da bir mesaj olduğunu, yazarın bir şeylerin farkına varmamızı istediğini görebiliyoruz. Yazar, vermek istediği mesajları öykülere o kadar güzel bir şekilde yerleştirmiş ki okurken hepsi akıp gidiyor ve ruhumuza işliyor gibi. Kullandığı dilin oldukça sade olmasının da daha fazla okuyucuya hitap edebilmesinde etkisi var.
Her bir öyküyü çok sevdim ancak kitabın ismini alan "Mutlu Prens" bana daha çok hitap etti. Prensin güzel kalbi, düşünceleri beni oldukça duygulandırdı ve kalbimde güzel hislere yol açtı. Bir kez daha büyük fedakârlık bile gerektirse birilerine yardım etmenin ne kadar güzel bir his olduğunu hatırlamış oldum.
Kitap her yaştan her türlü okura hitap edebilecek türde. Klasik okumaya başlayanlar ya da kitap okumaya kendini yeni alıştırmaya çalışanlar tereddüt etmeden şans verebilirler. Okuyan herkesin yüreğinde ufak da olsa hoş bir duygu bırakacağına eminim.
Sherlock Holmes - Akıl Oyunlarının Gölgesinde Kitap Yorumu
"Kanunun diğer tarafında yer alsaydım en başarılı suçlu ben olurdum."
Polisiye kitap okumak denilen etkinliğin ne büyük bir zevk olduğunu unutmuşum. Bana kitap okuma alışkanlığı kazanmamda yardım eden bu kitabı tekrar okuyarak o zevki tekrar tatmış oldum.
Ünlü dedektif Sherlock Holmes, dostu ve yoldaşı Watson ile birlikte birçok vakaya
Sherlock Holmes - Akıl Oyunlarının GölgesindeArthur Conan Doyle · Martı Yayınları · 202012,8bin okunma
Bir Çöküşün Öyküsü Kitap Yorumu
"Ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü." (s.9)
İnsanı canlı kılan bedensel işlevlerini yerine getirmeye devam etmesi midir yoksa ruhsal durumumu karar verir onun yaşama devam edip etmediğine? Yaşam tanımını yapmak göründüğü kadar kolay değildir belki
Benim Adım Leon Kitap Yorumu
"Sorumluluk bir şeye göz kulak olmanız gerekmesidir. O şey onu görmediğinizde bile hep aklınızdadır çünkü sürekli onu düşünürsünüz. Onun güvende olduğundan emin olmanız gerekir. Ne yaparsanız yapın ona göz kulak olmalısınız. Uğraşmak istemediğinizde bile o şeyin iyi olmasına çabalarsınız. Çünkü bu sizin işinizdir." (s.185)
İnsanların
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kitap Yorumu
"Çok geç olmadan ülkenizi ve halkınızı kurtarın. Halk kitlelerine inin. Onları iyileştirin, öğretin, eğitin." (s.144)
Bir düşünün, bulunduğunuz zaman, yönetim ve konum hakkında. Eminim ki çok geçmeden sitem etmeye başlayacaksınız. İnsanları suçlayacaksınız, bulunduğunuz zamanı kötüleyeceksiniz, yönetimin sizin hayatınızı karartıp
Çocuk kitaplarının her zaman ayrı bir yeri olduğunu söylemekten bıkmayacağım. Bir de işin içine dostluk girdim mi bence o hikaye daha da güzelleşiyor. Saf duygularla ve düşüncelerle bir ilişki oluşturan o güzel hikayeler...
Canım Arkadaşım, Çin'de çok farklı hayatlar yaşayan iki çocuğun dostluk hikayesinden oluşuyor. Hikaye başkahraman Tai tarafından anlatılıyor ve öğretmeninin verdiği bir ödevle başlıyor.
Tai, zengin bir ailenin tek çocuğudur. Kendini bileli varlıklı bir hayatı olmuştur. Fakat kendinde sürekli bir hüzün ve eksiklik hissetmektedir. Bunun altında yatan büyük neden ise sevgisizlik kavramıdır. Bir gün öğretmeninin verdiği dışarıyı keşfetme ödeviyle birlikte Tai kendisinden çok farklı bir hayatla karşılaşır. Tai, Yue ile tanıştığında yaşları dışında her şeyin ne kadar farklı olduğunu görür. Aynı yaşta iki çocuk nasıl bu kadar farklı hayatlar yaşayabilir ki?
Yue ile tanışmasından sonra çok güzel bir dostluk macerasına atılan Tai'nin bakış açısında değişmeler başlar. Tabi ki bu güzel dostluğun farklı hayatlar nedeniyle karşılaştığı bir sürü engel yola çıkar.
Hikaye ve anlatış tarzı içimde hem çok tatlı bir duygu hem de hüzün hissi uyandırdı. Yer yer tebessüm ettim, yer yer hüzne boğuldum. Fakat genel olarak bir çocuğun bakış açısındaki değişimleri görmek beni etkileyen ayrı bir durum oldu.
Yazarın diğer kitaplarına da şans vermek istiyorum. Çocuk kitabı deyip geçmeden birçok kişiye ulaştırmak istediğim güzel bir hikaye katmış oldum hayatıma.
Bazı eserlerin çocuk kitabı altında yeteri önemi görmemesi üzücü oluyor. Bazıları dili sade olsa da çocuk edebiyatının üst niteliğinde bir anlam taşıyor. Bazıları ise çocuk yanı sıra herkese hitap eden bir niteliğe sahip oluyor ama çocuk edebiyatı genellikle basit görüldüğünden değeri anlaşılmıyor.
Küçük Kara Balık, yalın anlatımı ve hikâyenin
Sadece mektuplardan ibaret kalabilecek güzel bir dostluk hikayesi. Her ne kadar mektup arkadaşlığının gerçek arkadaşlığa dönüşmesi zor ama imkansız değil gibi gözükse de bu iki dostun durumu çok farklı. Çünkü eğer gerçek hayatta tanışırlarsa bu, ikisinden birinin ölümüne sebep olacak.
Ollie, elektriğe olan alerjisi ve epilepsi nöbetleriyle normal çocuklardan çok farklı bir hayat yaşamak zorunda. Elektronik herhangi bir araca dokunması, elektrikle temasa geçmesi onu ölüme sürüklüyor. Bu yüzden Ollie ve annesi ormanda bir kulübede, herkesten uzak bir hayat yaşamak zorundalar. Moritz ise elektrik sayesinde hayata devam edebilmekte. Çünkü kalp pili onu yaşama bağlıyor. Bu sebep de onu diğer çocuklardan daha temkinli bir hayat yaşamasına yöneltiyor. Ayrıca göz bebekleri olmadan doğması da bu hayatında bir etken.
Kitap Ollie'nin samimi mektup girişimiyle başlıyor. Moritz'in cevabıyla birlikte güzel bir mektup arkadaşlığına dönüşüyor. Başlarda farklı yaşam koşulları ve bakış açıları ufak anlaşmazlığa sebep verse de sonradan ikisi de bir şekilde ortak nokta buluyorlar.
Aklımıza gelmeyecek insanların sorunlarını görebilmek, bir şeylere onların açısından bakabilmek güzel bir deneyimdi. Iki çocuğun dostluk, aile, aşk konusunda yaşadıklarına tanık olmak yer yer gülümsetti, yer yer de hüzünlendirdi. Farklı hayatlara tanık olmak bir yandan da sahip olduğumız cevherlerin biraz da olsa farkına varmamıza sebep oluyor.
Kitap bende empati ve duygusallık açısından güzel bir yer edindi. Bu sıcak dostluk hikayesine birçok insanın şans vermesini isterim.
Sanırım çocuk kitapları ve filmlerinin yeri bende daima ayrı kalacak. O muhteşem hayal gücü dünyasının kapılarını aralamak, olaylara ve durumlara küçük bir çocuk gözüyle bakmak çok güzel hissettiriyor.
Matilda, yaşıtlarından biraz farklı olarak dahilik diyebileceğimiz ayrı özelliklere sahip. Saf ve masum bir çocuk edası olsa da çoğu yetişkinden daha mantıklı hareketlerde bulunabiliyor. Ailesinin sevgisiz yaklaşımı ve ona mantıklı gelmeyen hareketlerinden sıkılmış olan Matilda kendini küçük yaşta kitaplara yöneltiyor. Bu yüzdendir ki yaşıyla bağlantısız farklı bir bakış açısı olması şaşırtıyor.
Başlangıçta sadece ingilizce diye okumak istediğim bir kitaptı. Sonrasında Roald Dahl tarafından yazıldığını görmek ilgimi çekti. İngilizce roman okumak için ideal ve yazarın dili, olaylar sizi içine sürüklüyor.
