İnsanın duyduğu şeylere olan korkusu, bildiği şeylere olan korkusundan daha yoğun olurmuş. İnsan bildiği şeylerin korkusunu aklında, duyduğu şeylerin korkusunu ise yüreğinde taşırmış.
Çoğu zaman söylenenler anlatılmak istenen şeylerin sadece gölgesidir. Dil yorulunca devreye suskunluklar girer. İşte bu yüzden susulanlar söylenenlerin gövdesidir. Kaybetmemek için çabaladığın her neyse aslında çoktan kaybetmişsindir.
Zaten toplumdaki herkes hastalıklıdır çünkü hiç kimse hiçbir şeye hiçbir açıklama getiremez. Sanatçı ise asla hastalıklı değildir. O, her şeyi ifade edebilir.