Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Slav ırkı uysal bir ırktır, kadın ırkıdır. Bu ırka mensup olanlar hayalperesttirler, ama romantik şair de olamamışlardır. Doğuştan tembeldirler. Uzun süre esir olarak yaşadıklarından dolayı çalışmayı sevmezler. Yararsız ve serseri bir millettirler. Başarısızlık karşısında insanlık onurunu kazanan uygar Avrupalıyı kendilerinden nefret ettiren bir sefalet ve miskinlik içinde yaşamayı tercih ederler. Başarılı olma ve refaha erme halinde ve özellikle ticari hayatta vicdansız, yalancı, rüşvetçi, açgözlü, sinsi ve hilecidirler. Büyük ve kolay kazançlar peşinde koşarlar. Kazandıklarını da aptalca israf ederler. Slav'lara mantıklı ve sert bir Alman disiplini gerekmektedir. Slavlar, sık ve yumuşak yünlü, ama pis kokulu bir koyun postuna benzerler. Bunu temizlemek için Alman Tabakı'na vermek gerekir. O zaman bundan güzel ve sıcak bir kürk olur.
Sayfa 117 - Yason YayınlarıKitabı okudu
"Miskinlik yok, tembellik yok,hem bu dünyamızı, hem öte dünyamızı kıracağız. Kitabımızda umutsuzluğun, boş vermişliğin,çılgınlığın yeri yoktur..."
Reklam
"İhtiyaç icadın anasıdır" derler. İhtiyacın karşılanmasını talep eden bu ruha Japonya'da 'miskinlik ruhu' denir ve kanaatkarlık erdem olarak görülür. "Gideceğin yol 5-10 km ise yürü" derler. Beşinci veya altıncı kata çıkmak için asansöre binenlere "miskinin önde gideni" derler. "Makinelere güvenip çalışma ruhunu kaybetmek ülkenin çöküşü olur," derler. Her şey tepetaklak olmuş. Lakin gerçekler bizi hak ettiğimiz bir noktaya getirdi. Bedensel emeğe dayanıp kanaatkarlık ruhuna güvenmek suretiyle bugün ülkemizin mahvoluşundaki kara talihi biz davet etmedik mi?
Sayfa 129
"Neşesizlik tıpkı miskinlik gibidir, çünkü o da bir tür miskinliktir. Üstümüze böyle miskinlik çöktüğünde onu yenecek gücü bulursak, işimizi hemen başarır, çalışmaktan gerçekten zevk alırız."
Sayfa 35 - KAPRA YAYINEVİ-1.BASIM- MAYIS 2019Kitabı okuyor
Sanmak !
Şu yoksulluk , miskinlik dolu dünyada ilk defa sandım ki hayatımda bir güneş ışığı parladı .
Allah resulü (sav) buyurdu: " Kıyamet günü kibirli kişiler, zerre kadar küçük adamlar şeklinde haşrolunacaktır. Her tarafından zillet ve miskinlik akacaktır. Cehennemdeki Bules adındaki zindana söyleyeceklerdir. Üzerlerinde Alev Alev Ateş yükselecektir. Ayrıca tînetu'l habâl denilen, cehennem ehlinin irinlerinden içirileceklerdir"
Reklam
“Zayıf, gevşek ve tembel kavimler için hür ve bağımsız kalmak mümkün olmadığı gibi, zillet ve miskinlik içinde yaşamak bile mümkün değildir.”
Sayfa 21
Gelelim dinin kamusal alandaki belirleyiciliğini kaldırmaya dair düzenlemelere. Bu konuda Atatürk bazı radikal adımlar atıyor. Tekke ve zaviyelerin kapatılması mesela. Tekke, zaviye ve türbeler halkın gidip miskinlik yaptığı yerler. Üretim yok, geçmişe saplanıp kalınmış. Hasan Âli Yücel’in, içinde yetiştiği bir Yenikapı Mevlevihanesi vardır. Hasan Âli gibi kaç tane adam çıkmış buralardan? Yok gibi neredeyse.
İstanbul'da hayat yok. Diyebilirim ki oradaki halk yaşamıyor, gaflet ve miskinlik içinde uyuşmuş, yalnız bitkisel hayat sürüyor.
"Çayırların sessizliği,ruhu dinlendirir;temiz havası,dar sokakların ve karanlık evlerin yarattığı bezginlik ve miskinlik mikroplarını yok eder."
Sayfa 99 - Araf YayıneviKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.