Mü’mine Doğan

Mü’mine Doğan
@mnedn
öylesine
İstanbul
1 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
“Cemal Paşa’nın her yeni sesi çıktıkça, hepsinin sarığından, sakalından ve cübbesinden bir sarsıntı geçiyordu.”
Sayfa 15
Reklam
Birinci Cihan Harbi, 4. Karargah hatıraları
halep’ten bu tarafa geçmeyen tek şey yalnız türk kağıdı değil, ne türkçe, ne de türk geçiyor. floransa ne kadar bizden değilse, kudüs de o kadar bizim değildi. sokaklarda seyyahlar gibi dolaşıyoruz.
Sayfa 55
Birinci Cihan Harbi, 4. Karargah hatırası
şam, evimiz kadar bizim, lübnan bahçemiz kadar bizim… bu tasarruf ve hüküm hissinin bize damarlarımızdaki kandan geldiğine şüphe yoktu.
Sayfa 56

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İkisi de hırslıdır, gençliklerinden itibaren daima yükselme hevesi içerisindedirler ama Enver’in yıldızı önceden parlamış, Mustafa Kemal oldukça geride kalmış ve talih çizgisi ancak önündeki yıldızın, yani Enver’in parlaklığının sönmeye başlaması ile yükselmeye başlamıştır.
Sayfa 16
Reklam
En küçük kardeşim Hayretî’yi de yanına aldı, “Yalnız başıma yapamayacağım. O da benimle gelsin, hiç olmazsa yanımda senden bir insan olur” deyip onu da götürdü. Sonra “Dikkat et. Sen akıllısın, hesabını bilirsin” dedi, vedalaştık ve gitti. Bizler, İttihadçıyız. Bizde veda ederken öyle romantizm falan olmaz. İşte bu şekilde ayrıldık…
Sayfa 571
Yolcuları uğurlayan İhsan Namık Bey yatın gözden kaybolmasından sonra yalısına dönmedi, caddeye çıktı, bir müddet Akıntıburnu’na yürüdü, orada bir kenara oturdu ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Yoldan geçen ve kendisini tanıyıp şaşkınlık içerisinde “Bey, ne oldu, neden ağlıyorsun?” diye soran bekçiye “Evlâdımı kaybettim…” diye cevap verdi.
Sayfa 39