Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Metin Uğur

Metin Uğur
@mtnugr
6 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
İnsanoğlu durmadan hakikati arıyor. Buluyor adeta bulduğuna inanamıyor ve yine arıyor.
Reklam
Lozan'da memleket kimlere emanet edilmiş?
Rıza Nur, kendi cehaletini ve heyetin bu konudaki bilgisizliğini şöyle dile getirir; Egedeki adaların bir kısmı Yunanlılara bir kısmı da İtalyanlara aitti. Buradalar Türkiye yapılacak bir dış saldırı için çok güzel bir askeri üst olma özelliğine sahip fakat, Çanakkale boğazı'nın her iki yakasındaki iki ada'nın dışında diğerlerini almaya gerek yok. Buraları alınca bizim ne işimize yarayacak ki? Hem bu Ege Adaları Anadolu topraklarından çok uzaklarda ve bizimle alakası yoktur. Bizde olmadıktan sonra kimde olursa olsun, ister Yunan'da ister İtalyan da fark etmez...
Sayfa 149Kitabı okudu
Ey emin dost, bunun gibi yüz binlerce haller gelir. Sonra yine geldiği gibi gayb alemine gider. Her günün hali, dünki günün haline benzemez. Haller ömür, zaman ırmak gibi akar, gider. Onu bağlayacak, akışını durduracak hiçbirşey yoktur. Her günün sevinci, bir başka çeşittir. Her günün düşüncesinin başka bir tesiri vardır. Ey genç, şu beden bir misafirhanede. Her sabah o eve koşa koşa yeni bir misafir gelir. Sakın; "Bu misafir bana yük olur, kalır" deme. Biraz kalır, sonra yine geldiği gibigider, yokluğa karışır. O görünmeyen cihandan, gayb aleminde gönlüne gelirse, onu misafir say, onu hoş tut, güler yüzle karşıla.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat dört şeyle kaimdir, derdi babam su ve ateş ve toprak. Ve rüzgâr. Ona kendimi sonradan ben ekledim pişirilmiş çamurun zifirî korkusunu ham yüreğin pütürlerini geçtim gövdemi âlemlere zerkederek varoldum kayrasıyla Varedenin eşref-i mahlûkat nedir bildim.
Birinci Bab: Şivekâr’ın Çıktığıdır . . . Bana ilah mahvedecek bir uzuv lazım.
Reklam
Güz suları bizim şehrin önünden akar  Kış savunması  Bizim şehir üs öbür şehirlere  Dakka şimdi bir doğu kamerası  Ölümü çeken Geleceği parmakların bir bir gösterdi  Yeşil bir harmani dizlerinde 
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Beklenen Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında Köle gibi satıldım pazarlar pazarında Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda Verilmemiş hesapların korkusuyla Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim..
Aşk Risalesi
Belli bir bozgun yaşamışız  Her şeye ölüm dadanmış sanki  Kadınlar ki anne olmamak için direniyorlar  Erkekler ki savaşmayı tümden unutmuşlar  Çocuklar zaten hiç çocuk olmuyorlar  Çocukluk kalkmış dünyadan gibi  Her çocuk antik çağ filozoflarından bir kalıntı sanki. 
Reklam
Ölümle tanıştıktan sonra anladım Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın
Fatih şeyhi'nin ardından ağlamaktadır. İstanbul'u fethetmenin bir son değil, bir başlangıç olduğunu o gece bütün ürkütücü boyutlarıyla idrak etmiştir. Fethin bütün kördüğümleri keseceğini düşünmüştü. Ancak fethin getirdiği sorumluluğun fetihten daha ağır olduğunu kimse söylememişti kendisine. Vazifeye itilmişti adeta. Biraz önce Şeyhiyle beraberken bir an hafiflediğini zannetmişti; şimdi sırtında bir dağın yükünü çekiyormuş gibi eziliyordu.
Sayfa 218Kitabı okudu
21 yaşında Fatih
40-50 yaşlarında ki bir kumandanın bir zafer kazanması bir beldeyi fethetmesi normaldir, kolaydır ve olağandır; Ama 21 yaşında bir delikanlının henüz sakalı bile bu resimdeki gibi böylesine gür olamaz. Fatih Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin 1000 yıl evvel haber verdiği fetih mucizesinin mazharıdır. Bu resimdeki yaşlı adamla, İslamiyet'in düşmanları bu büyük fetih mucizesi ne küçültmek istiyorlar; 21 yaşındaki genç Fatih Mehmet'in heybet ve ihtişamını basite döndürmek istiyorlar. İşte biz safi kalp müslümanlarda böylesine bir düzene aldanmaktayız. Müthiş bir tespit değil mi düşünün hiç 21 yaşında bir Fatih resmi gördüğünüz hatırlıyormusunuz? Hatırlayamazsınız , yok çünkü...
Sayfa 112 - Timaş yayınlarıKitabı okudu