Beni sevmedi.
Bu mühim değil, kimseye kendini sevdiremezdin. İnsanlar şanslı olanlar ve şanssız olanlar diye ayrılır. Kendini şanssızlardan sayar, yaşamaya devam edersin.
Beni sevmedi.
Bu önemli değil, zaten beni kimler sevmedi saymaya vaktim yok. İnsanlar mutlu olanlar ve mutsuz olanlar diye ayrılır. Kendini mutsuzların içine katar devam edersin.
Beni sevmedi.
Bu tuhaf değil, acısı derin, sorgusu uzun ama kabullenilir. İnsanlar aşık olanlar ve aşık olunanlar diye ayrılır. Kendini aşık olanların en aptalı ilan eder devam edersin.
Beni sevmedi,
Beni seviyormuş gibi yaptı.
Bu mühim,
Bu önemli,
Bu tuhaf,
Bu kabullenilemez ve katlanılamaz.
Bunun ağrısı dinmez, bunun kırgınlığı unutulmaz.
Sevilmiyor olmanın çaresizliğinden sağ çıkar da herkes, sevildim sanmamın düşüşünden kurtulamaz.
Selamun aleyküm arkadaşlar.
1976-1980 arasındaki (darbe dahil) olayları açıklarken çerçeve serisine (5-6) nazaran daha beliğ ifadelerle, üstad o zamanın manzarasını kendi zaviyesinden doğru gözler önüne apaçık bir şekilde sermiştir.
Rapor serisi, çerçeve serisi(5-6)'ya nazaran 76-80 zamanlarındaki partileri, şahısları, iç-dış politika ve dinamikleri, eksikliği-artısı, olması-olmaması gereken her şeyi de daha derinlemesine ele alırken ideolocya örgüsü kapsamından ayrılmaksızın en mühim ve olabilecek sonuçlara, sonuçların getirisine-goturusune hatta 60 darbesi ile 80 darbesi arasindaki kendi zaviyesinden farklarını net bir şekilde ortaya koymuştur. İdeolocya içinden de üstadın bıraktığı nizama dair de bir hayli konuyu barındıran güzel bir kitap serisi.
Dikkat edilmesi ve de en çok dikkat çekici olan şey Erbakan-Üstad çekişmesidir. Bu çekişmede Üstad, Erbakan hocayı yerse de iki büyüğün çekişmesi hiç kuşkusuz İslam için olduğundan dolayı Erbakan ve Üstadın bakış açılarının zıtlığının bulunduğu meselelerden dolayı birini diğerine tercih gibi bir hata lüksüne düşebilenler olabilir lakin düşmeyiniz. İkiside bizim büyüğümüz ve önderlerimizdir. O zamanın dinamik, politik bakış açılarında farklılıklar bulunsa bile o zaman hakkında bilgi sahibi olanlar mutlak bir hüküm vermekten imtina edecektir. Bu konuda dikkatli olalım.
Rapor 11/13Necip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 200946 okunma
Uzunca bir yazı olacak. Vakit ayırırsanız sevinirim.
***
"Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." (Muhammed, 47/7)
***
“Türkiye Radyoları Eskişehir muhabirinin bildirdiğine göre, tıp tarihinde ender görülen
Dünyayla senli benli olursanız, sizi insan yerine koymaz. İnsanlık için mühim biri olanlar, dünyaya ve dünya malına yüz vermeyenlerdir. Bu güzel insanların kim olduğunu söylememe gerek var mı? Yok.
“Dur kardeşim, acele etmeyelim, biz bu kızın güzelliğini gördük, eğitimini işittik. Ancak asıl gerekli olan, bunun bir de fikrini anlamak, mizacını öğrenmek” (s.2)
Evlilik! Ne büyük şey! Ne mühim mesele düşünülmesi gereken! Zira evlilik meselesinde mutluluk ya da bedbahtlık kadın için de erkek için de çok önemli değil mi?
Eser birbiriyle
Kahveni yap, Spotify'a gir, French Songs playlist'ine gir, Fransızca bir şarkı aç ve akabinde Fransız Edebiyatı oku. Bakın yine cömertliğim üzerimde, sizlere mutluluğun, başkalığın reçetesini sundum.
Hiç kuşku yok ki edebiyatı benimsemiş kişiler için Fransız edebiyatı hep farklı bir yere sahiptir. Çoğu zaman Fransız Edebiyatı eserlerini
(Bu inceleme kitabın içeriğine dair bilgi içerir!)
İnsan bazen hayat karşısında kendisini bir suyun akışına kapılmışçasına çaresiz hisseder. Suyun yönünü değiştirmek mümkün olmadığı gibi sürüklenmek de ağır gelir çok zaman. Pişmanlıklar, hayal kırıklıkları, ertelenmiş umutlar birikir hızla. Zaman baş döndürücü bir hızla geçip gitmektedir, ancak