her serhildan di berbangeke bêwext de rabû. zeman har bû, adar bû, bihar bû her ku çiyayek westiya, yekî din rabû Tûjik şahid bû, lo! bi Bilgeş re Munzir li vir Çil Kanî, çavî bi çavî ji xwînê zabû!
Şu anda kimbilir napıyorsun sen... Belki uykudasın, belki gezmede. Yahut da temiz, duru bir banyodasın.. Başın, dişin ağrımasın,için bir garip burkulmasın da nerede olursan ol... Yeter ki yaşa!..
Biz annemizin koynuna, bir kuluçkanın yavruları gibi sığınırdık. Annem hem bizi sever, okşar, hem de bir taraftan küçük küçük masallar anlatır, bir taraftan da gökteki yıldızları tanıtırdı. O yıldızların hareketinde aşk vardı, akreplere karşı efsun vardı, meyvelerin olgunlaşma zamanı vardı...