İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışmıyorsun. Zaman geçirecek uğraşlar ediniyorsun kendine.
Hayatı hep ağabeyi için feda edilen, duyguları, fikirleri hiç önemsenmeyen bir kız kardeşin bütün hücrelerine işleyen ve adeta onu hayata bağlayan kıskanmak ve intikam duygusu. İyilik ederken bile kötülüğü hesap ettiren gizli haz, günahın gizlenemez maskesi ve uçuruma sürüklediği hayatlar. Sonuna kadar kahramanını 'Acaba bu defa ne yapacak?' diye merak ettiğiniz ama tahmininizi asla yapmayan menfî karakterli bir başyapıt.
İstibdat, Meşrutiyet ve Milli Mücadele Dönemleri İstanbul'unun kaymak tabakasının değişen rüzgarlarda yön bulma çabaları... Yolsuzluk, ahlaksızlık ve vefasızlığın savurduğu hayatlar... Her devrin adamları ve her devirde adam kalanlar... Hiç ummadığınız anda yıllar önce işlediğiniz bir günahın karşınıza çıkan muhteşem tokadı ve müthiş bir final.
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20202,406 okunma
Sarıklı milletini bana sen mi anlatacaksın? Menfaat göster. Vapur bacası gibi bağırarak sana Allah'ı inkar etsinler, peygamberi de... Sultan Hamit otuz üç sene sarığa sırma takarak, taassuba maaş vererek tahtında oturdu efendi!