Müzdelife Kurt

Çocuğum büyüdüğünde beni hatırlatacak bir şeyi olsun istedim.
Sayfa 18
Reklam
Nasıl kahkahada, gözyaşlarındakinden daha tüyler ürpertici aşamalar bulursa, azap içinde kıvranan bu adamın durgunluğunda da çığlıklardan daha derin bir anlam vardı.
Sayfa 299Kitabı okudu
Duygulu kişiler her durumda nesnel olmaktansa, “Acaba kusur bende mi?” diye kuşkuya düşmekte birebirdirler.
Sayfa 142Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gözleri daha dalgın yüzündeki anlatım daha hüzünlüydü. Çektiği çile bu genç adama, elinden aldığından daha çok bir şeyler vermişti. Ufak çapta bir Kırlar Kralı olmaktan Siddim’in çamurlu bataklıklarının ta dibine düşmüştü; ne var ki elinde, şimdiye dek bilmediği saygın bir rahatlık ve yazgısına karşı bir umursamazlık kalmıştı. Bu umursamazlık çoğu zaman insanı kötü, hain yapar, ama kötüleştirmediği zaman da yüceliğinin temeli olur çıkar. İşte böyle, Oak’ın düşüşü gerçekte bir yükseliş, yitirdikleri de bir kazanç olmuştu.
Bir süreç onu durdurarak anlaşılamaz. İdrak sürecinin akışıyla birlikte gerçekleşmeli, ona katılmalı ve onunla birlikte akmalıdır.
Sayfa 54
Reklam
“Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim,” dedi: “Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.”
Sayfa 118
Anlamasam da dinlerdim seni. Bir ‘hukukumuz’ vardı hiç olmazsa. Ölümcül düşüncelerini hafifletirdi bir insanın varlığı belki. Belki de anlatmaya çalıştın birilerine. Kim bilir? Anlatamadın; belki o insanın yüzüne bakar bakmaz anlatmanın yararsızlığını gördün.
Sayfa 89
Her gün birlikte yaşadıkları yılları düşündü. Nasıl bu duruma geldik Selim? Bir arada olmanın kaçınılmazlığından başka bir neden yok muydu bizi yaklaştıran?
Sayfa 89
Kötülükten ancak kötülük çıkar. Bayağılık insan ruhunu öldürür. Elbette, çok gelişmiş milletler, kötülükten de bir şeyler çıkarıp, onu az gelişmiş milletlere ihraç etmek yolunu bilmektedirler. Kötülüğü rasyonalize edip, yada sanat eserlerinde dondurup, hayata ait bir canlılık bulmaktadırlar kötülükte. Burada tek korunma yoku, kötülüğün üzerinden akıp gitmesini sağlamaktır. Benim gibi, az gelişmiş bir ilkokul öğrencisinin de başarabileceği tek şey buydu. Kötülüğe kayıtsız kaldım; ona içimde yer vermedim. Kara ekmeği yemek zorundaydım; ama kötü şiiri okumadan da yaşayabilirdim.
Sayfa 77
“Peki ama hanımefendi, bu sisten kurtulmak istediğinizden bu kadar emin misiniz? Bazı şeylerin zihnimize görünmeyip gizli kalması daha iyi değil midir?” “Bazıları için öyle olabilir Peder, ama bizim için değil. Axl’la ben paylaştığımız mutlu anlara tekrar sahip olmak istiyoruz. Onların bizden alınması, sanki gece bir hırsızın gelip bizim için en değerli ne varsa alıp götürmesi gibi bir şey.” “Ne var ki sis bütün anıların üstünü örtüyor, iyilerin yanı sıra kötülerin de. Öyle değil mi hanımcığım?” “Biz kötü anıları da geri almaya hazırız, bizi ağlatsalar yada öfkeden tir tir titretseler bile. Çünkü paylaştığımız hayat bu, öyle değil mi?” “Demek ki kötü anılardan korkmuyorsunuz, öyle mi hanımcığım?” “Korkulacak ne var ki Peder? Axl’la benim bugün kalbimizde birbirimize hissettiklerimiz, şu anda sis onu gözlerden gizlese de tuttuğumuz yolda bizim için bir tehlike olmadığını söylüyor bize. Mutlu sonla biten bir masal gibi; bir çocuk bile sona varıncaya kadar ki iniş çıkışlardan korkmamayı bilir. Axl’la ben, şekli ne olursa olsun birlikte yaşadığımız hayatı hatırlamak istiyoruz, çünkü o bizim bağrımıza bastığımız bir şey.”
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Hayat bize ilk önce bunu öğretmez mi zaten? Kalbimiz kırılmasın diye kendimizi savunmayı?
Sayfa 131Kitabı okudu
Zenginlerin ahlaksızlıklarını kimse duymaz, ama gerçek yüzlerini bilse insan, yanına bile yaklaşmaz bunların.
Sayfa 117Kitabı okudu
Çalışmak çok iyi bir şeydir, gereklidir de. İnsanı mutlu eder, vicdanını rahatlatır. Karnını doyurmana, ısınmana yetecek parayı kazanırsın, çalışınca. Eğer biri, hayatı boyunca, bayram seyran dinlemeden, gece gündüz çalışırsa, öldüğünde cenaze masraflarını çıkarabilir ancak. Dediğime kulak ver yavrum, kimse çalışarak zengin olmamıştır. Tanıdığım birkaç zengin adam var, hiçbiri de bir gün bile çalışmamıştır. Çalışıp didinenler, bütün o ağır işleri yapanlar, hep fakirlerdir. Bu bir tek bizim köyde değil, dünyanın her yerinde aynıdır. Gelgelelim bilgi ve güzel bir kitabı okumaktan aldığın haz, bütün servetlerden daha kıymetlidir.
Bu ülkede, fakirler hep kitaplarla avunmuştur. Bilgi, insanın kaybetmeyeceği tek şeydir. Kör etmezlerse seni elbet.
Asıl, dünyanın acımasızlığına karşı duramayışına sinirleniyordu. Bu acımasızlığı, mahallenin çete olmuş çocuklarının onu ezen tavırlarında görüyordu. Buna karşı bir silahı yoktu.
1.085 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.