Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanların çoğu bindiği eşeği unutup da kayboldu sanarak pazarda eşek arayan Nasrettin Hoca'ya benzerler.Onlar da mutluluğun kendi içlerinde olduğunu unutarak onu barlarda,kahvelerde ve eğlencelerde ararlar.
İnsan Nasrettin Hoca gibi ihtiyatlı olmalı. Ölünce bile dört yol ağzına gelince ben sağlığımda bu yoldan giderdim diyebilmeli.
Reklam
En büyük buluşu "amelî adalet" ti. Efruz Bey: —Bu ne?.. diye sordu. "Amelî adalet" mi? —Evet. Gayet tabiî bir şey. Yani hakikî adaletin ta kendisi... —Aman izah ediniz. Müdür Bey: —Başüstüne, diye başladı. İnsanlar tabiati bozarak hayatı hafifleştirmek için kendi felâketlerini elleriyle hazırlamışlardır. Meselâ "hak, adalet" gibi tabirler uydurmuşlar, yaşayışın revişindeki ahengi bozmaya kalkmışlardır. Sözde mücerret bir hak varmış. Asırlardan beri onu ararlar! Asırlar içinde; Nasrettin Hoca'dan başka "hakk"ı anlayan gelmemiştir. —O, nasıl anlamış? —Hikâyesini biliyor musunuz? —Hayır. —Bir gün Nasrettin Hoca, yolda birkaç çocuğun kavga ettiklerini görmüş. —Ey?.. —"Niçin dövüşüyorsunuz?" diye sormuş; çocuklar da "Şuradan ceviz topladık. Pay edemiyoruz." demişler. Hoca: "Ben size pay edeyim mi?" diye sormuş. "Et" demişler. Fakat Hoca çocuklara tekrar "Hakça mı, kulca mı pay edeyim?" diye sormuş. Çocuklar düşünmüşler, hakça pay edilmesini istemişler. Nasrettin Hoca rastgele kimine bir, kimine üç, kimine beş ceviz vermiş. Geri kalanını da kendi heybesine doldurmuş. —Sonra!.. —Sonra, çocuklar: "Bu nasıl pay, Hoca?" diye şaşırmışlar. Hoca: "Hakça pay buna derler. Rastgele! Kimine az, kimine çok, kimine hiç..." —Ey sonra? —İşte bu kadar... Yani müsavat hülyasının insanlara mahsus bir vehim olduğunu Hoca daha o vakit çakmış. Evet, tabiata bakarsak adaletin gayrı mantıkî bir fantezi olduğunu sarahaten görürüz.
Sayfa 143 - İnkılap YayıneviKitabı okuyor
Yatırmış kucağına, her yerimi yalıyor gece. Eski solcuları kırpıp kırpıp şair yapıyorlar diyor Nasrettin Hoca.
550 syf.
·
Puan vermedi
·
109 günde okudu
"Borç " kitabının incelemesi " Spoiler içerir"
Merhaba Değerli Okurlar, Bir David Graeber Klasiği bitirmiş olmanın sevinci var içimde. Bu kitap okuduğum birçok kitaptan ayrı bir konumda artık benim için. Şaşırtıcı tarih bilgilendirmeleriyle kitap adete insanı içine çekiyor ve bu kadar bilgi dolu bir kitabın , insanı zihni olarak yormayan anlatımı ise yazarın ayrı bir yeteneği olarak
Borç
BorçDavid Graeber · Everest Yayınları · 201568 okunma
Nasrettin Hoca bana sordu, "Ne söylersem söyleyeyim, yanlış anlaşılırım ve her an başım dertte; ne yapmalıyım?" "Şunu dene: Sadece sessizce otur, hiçbir şey söyleme" dedim. Ertesi gün onu hiç olmadığı kadar üzgün gördüm. "Ne oldu?" diye sordum. "Senden öğüt almamalıydım. Her gün biz kavga eder ve tartışırdık ama bu sadece sözeldi. Senin tavsiyen yüzünden dün dayak yedim!" dedi. "Ne oldu?" diye sordum. "Orada sessizce oturdum. Bir sürü soru sordu ama sessiz kalmaya kararlıydım. 'Peki, konuşmayacak mısın?' dedi. Ben sessiz kaldım. Bunun üzerine bana bir şeylerle vurmaya başladı...”
Reklam
Kimin kimi tavladığının bir önemi yoktur.
Nasrettin Hoca ve karısı bir sabah tartışıyorlardı. "Dışarıda sanki bir aslanmışsın gibi yürüyorsun ve evin içindeyse tıpkı bir fare gibi görünüyorsun" dedi. Nasrettin Hoca, "Bu kesinlikle doğru değil. Şunu düzelt: Ben bir fare değilim, ben bir fare kapanıyım, fare olan sensin. Fare kapanı, onları yakalamak için farelerin peşinden koşmaz. Fareler kendileri gelip yakalanırlar. Ve aramızda olan şey de buydu" dedi. Nasrettin Hoca bu kadına yaklaşmak için yeterince cesur değildi. En başından beri korkuyordu.
Bir akşam Nasrettin Hoca karısına, "Biraz peynir getir, çünkü peynir iştahı artırır ve gözleri parlak yapar" dedi. "Peynirimiz yok" dedi karısı. "Bu iyi," dedi Hoca, "çünkü peynir dişlere ve damağa zararlıdır." "Söylediklerinin hangisi doğru" diye karısı sordu. Hoca, "Evde peynir varsa ilki, yoksa ikincisi" dedi.
Kaşe + İmza. Hepimiz geberip gideceğiz bir gün!
Kıyamet nedir? Nasrettin Hoca'nın, bacı ölürse küçük kıyamet, ben ölürsem büyük kıyamet dediği gibi herkesin ölümü kendi için bir kıyamet demektir. Bundan ötürü hepimiz için sonunda ölüm muhakkak olduğundan Halley'in bu defa ki teması tehlikesinden kurtulmakla ne ölümden ne kıyametten ebediyen Kurtulmuş sayılamayacağımıza göre birkaç sene sonra olacak bir hadisenin bugün olması ihtimaline lüzumundan çok korku ve telaş göstermek akla mantığa uygun değildir.
Sayfa 48 - İrfanKitabı okudu
Bir ülkede yazılı ve görsel basın parayı verenin öttürdüğü düdük olma yolundaysa Nasrettin Hoca'nın eşeğe ters binme zamanı geldi demektir.
Sayfa 15 - Türkiye iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
şu bizim Akşehirli tonton Nasreddin Hoca'yı j yalnızca bilgili, hazırcevap sanma. Hoca hem cömert hem de yardımsever bilinirmiş yaşadığı çağda. Bu yüzden ona bol bol misafir gelirmiş. Bu güzel ev sahibine gelenler yer içer, yatar kalkar, bir türlü gitmek istemezmiş. İsanoğlu gariptir. Kimi iyiliğe iyilikle karşılık verir, kimisi de iyilik
292 syf.
7/10 puan verdi
·
19 günde okudu
- Bir Masal İyi Gelir :) -
Masal anlatıcısı
Judith Malika Liberman
Judith Malika Liberman
ile
Masal Terapi
Masal Terapi
kitabı İle tanışmış masallara çok önem veren bu pozitif ruhlu şahsiyeti takip etmeye başlamıştım. Bu kitabı da hep dikkatimi çekmiş ama fiyatından dolayı alamamıştım (ki hala alamadım çok pahalı maalesef kitaplar) neyseki kitabı okuma şansım oldu. Masal Terapi ile ilgilenmeye başladığım bu dönemlerde
Bir Masal İyi Gelir
Bir Masal İyi GelirJudith Malika Liberman · Destek Yayınları · 2020271 okunma
Nasrettin Hoca fıkrası gibi
Belki, bugün para biriktirmeye başlarsam, yirmi yıl beklersen ve kürkler de ucuzlarsa (belki o zaman Avrupa ıssız bir çöle döner ve kürk hayvanları sokaklarda başıboş dolaşmaya başlar) - işte belki o zaman param sana bir kürk almaya da yeter.
Sayfa 211 - Can yayınlarıKitabı okudu
Hoca durur mu yapıştırmış cevabı :D
Şöyle bir olay oldu: Bunun gibi bir yağmur mevsimi döneminde olmalı. Köyün içinden geçen nehir taşmıştı. İnsanlar Nasrettin Hocaya koşup, bağırdı: "Eşin taşmış nehre düştü. Hemen koş, onu kurtar!" Nasrettin Hoca koştu. Nehre atladı ve akıntıya karşı yüzmeye başladı. Etrafta toplanmış olan insanlar bağırdı. "Ne yapıyorsun Hoca, eşin nehirden yukarı doğru gidemez ki! Nehir onu aşağıya doğru götürüyor." Hoca cevap verdi: "Siz neden söz ediyorsunuz? Ben eşimi tanırım, o sadece akıntıya karşı gider."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.