Hüseyin Başaran

Neyse ne, canı sağ olsun, başkalarının keyfi için acı çekmek yeni bir şey değil benim için.
Reklam
gözlerin boşluğa akan bir ırmak değil gözlerin sadece ölmek, yaşamak değil gözlerin tükeniş doruklarında bulunmayanları aramak değil gözlerine aşina olduğum günden beri ben artık her gece sesleniyorum düşe kalka yorgun argın derbeder yapayalnız duruyorum; yanlış anlaşılıyor her hücremde bir inkılab her gönlümde bir mahitab evim harab; ömrüm harab ne ay kaldı, ne de mehtab gök bulanık; ufuk silik gene de mağrur ve dimdik yürüyorum; mezarım oluyorsun ansızın
Çağ değişti ama insan değişmedi.
"Kibir! Çağımızın karakteristik bir işareti ve tuhaf bir hastalığı."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Usul usul intizarı çürüten Bu hercai diken, bu çılgın arzu Sürüklüyor imkânsız muştuların Eşiğine gönül vadilerini Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi Düşüyorum tanyerine Ya topla yaralı kırlangıçları Ya da bu vefasız şarkıyı bitir Özgürlüğe giden tutsaklar gibi Siyah gözlerine beni de götür
Pembe uçurtmalar yolladığından beri Sarardı tiryaki menekşeleri Sonbaharın tozlu kafeslerinde Sevgi turnaları yakalıyorum Turnalar gidiyor; ben kalıyorum Avareyim, asudeyim, yorgunum Bilmiyorum neden sana vurgunum Erzurum garında, banklar üstünde Uyku tutmuyor karanlıkları Yitik düşlerimi kovalıyorum Gölgeler gidiyor; ben kalıyorum
Reklam
Reklam
89 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.