Dudağımın kenarı dalgın, yarım bir gülümsemeyle kıvrıldı. "Eskiden seni o şekilde düşünürdüm, biliyor musun? Güneş gibi. Kendi şahsi güneşim. Benim için bulutları öyle güzel ayırıyordun ki."
İçini çekti. "Bulutları halledebilirim. Ama bir tutulma ile savaşamam."