dilşad

dilşad
@nodramalama
Sabitlenmiş gönderi
Yabanıl bir çam ağacında, bir sabah, içerideki canın dışarı çıkmak üzere kabuğunu tam çatlattığı anda, bir kelebek kozasını görme fırsatı nasıl elde etmiş olduğumu hatırladım. Bekliyor, bekliyordum; o ise gecikiyordu; benim de işim vardı... Bunun için ona doğru eğildim, soluğumla ısıtmaya başladım. Onu sabırla ısıtıyordum. Mucize benim önümde, doğal hızından daha hızlı oluşmaya başladı; kabuğun hepsi açılıp kelebek göründü. Ama ben, heyecanımı asla unutmayacağım: Kanatları kıvrıntılıydı ve açılmamıştı, bütün vücudu titriyor, kanatlarını açmaya çalışıyor, ama beceremiyordu. Bense ona soluğumla yardımcı olmaya çalışıyordum. Ama boşuna. Onun, güneşte sabırla olgunlaşmaya ve açılışa gereksinmesi vardı; şimdiyse artık vakit geçmişti. Soluğum kelebeği yedi aylık çocuk gibi vaktinden önce, daha buruşuk bir halde dışarı çıkmaya zorlamıştı. Olgunlaşmamış halde çıktı, umutsuzca kımıldadı, biraz sonra da avcumun içinde öldü. Kelebeğin bu tüylü iskeleti, sanırım ki bilincimdeki en büyük ağırlıktı. Ve işte bugün, ta derinden anladım: Yüzyıllık yasaları oldubittiye getirmek öldürücü bir günahtır; ölümsüz uyumu güvenle izlemek insanın borcudur.
Reklam
Zayıf kendilik imgesi, önemsiz bir hatayı ya da bir kusuru kişisel yenilginin güçlü bir işaretine dönüştürebilecek bir büyüteçtir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hepimiz sözcüklerle düşünmeye o kadar çok alıştık ki sözcük, imlediği gerçeği bizden saklar. Sözcük biricik olduğundan, şeylerin de gerçekte biricik olduğuna inanmaya çokça meylederiz.
Reklam
Ancak bencillik, kötü yüreklilik, kendi içlerinde çürütülemez; bunun, kedilere fareleri sevmenin yanlış olduğunu kanıtlamaktan farkı yoktur.
Halihazırdaki eğitimimizde zihinlere kendi ateşleyicilerini eklemeyi unuttuk. Edinilen bilgilerin derinlemesine işlemesine asla izin vermiyoruz. Durmak mı istiyorsun? Yürü! Yürü! —Ama ben iyi anlamadım, bunu okumak ben de yeni yeni bir şeyler canlandırıyor... —Yürü! Yürü! Yeni Serseri Yahudi, durup dinlenmeden ilerlemelisin; matematik, fizik, kimya, zooloji, botanik, jeoloji, tüm halkların tarihi, dünyanın beş bucağının coğrafyası, iki yaşayan dil, birkaç edebiyat, psikoloji, mantık, ahlak, metafizik, sistemler tarihi... Yürü, vasatlığa doğru yürü.
Ve böylece ertesi güne başlarız tekrar. Geçmişin aynı, yerleşik kurallarıyla. Büyük, şiddetli neşelerden kaçabilseydik Büyük acılardan da kaçabilirdik. Yolunu kapatan taşın etrafından Zıplayıp geçen kurbağa gibi.
Reklam
Gerçek korkak mutluluktan bile korkar. Pamuk yün bile yaralar onu.
İnsan hayatı karşılıklı olarak kaldırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu.
...buna nasıl tahammül ediyorlar? Her günü pes etmeden, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hatta siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar? Bu kadar katı egoist olabilirler mi? İşlerin böyle olması gerektiğinden o kadar eminler ki kendilerinden bir kez bile şüphe duymuyorlar mı?
264 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.