Onlara göre sevgi ve anlayış aynı şeydi. Büyükanne anlamadığı bir şeyi sevmeyeceğini söyledi. İnsanları ve Tanrıyı anlamazsan ne insanları ne Tanrıyı sevebilirdin.
Büyükbaba, aynı şeyin, duyulara egemen olan duyguların, Yaşlı Rippitt gibi insanları da aptallaştırdığını defalarca gördüğünü söyledi. Ki sanırım öyleydi...
"Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bîr tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz."