Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Simeranya

Simeranya
@okur_adam
Sıkı Okur
Dışımız serseri, içimiz kütüphane… . Biraz çocuk, biraz adam, biraz hiçti... .
Sanırım insanlar küçük yıkımları izlemekten hoşlanıyor. Kumdan kaleler, kağıttan evler, böyle başlıyorlar. Asıl büyük yetenekleriyse işleri büyütebilmeleri.
Sayfa 109 - Martı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sadece renkleri fark etmekle kalmayan, aynı zamanda da onlarla ilgili konuşan bir adamı sevmemek zordu.
Sayfa 87 - Martı YayınlarıKitabı okuyor
Çoğu acı hikâyesinde olduğu gibi, her şey derin bir mutlulukla başlamıştı.
Sayfa 84 - Martı YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Günümüz siyaseti hayvanlara göre düzenlenmiştir. Hayvanlarla iletişim kurmanın iki yolu vardır: kandırmak ve korkutmak. Bir piçi de kendisi dışında kimse kandıramayacağı ya da korkutamayacağı için siyaset onlarla ilgilenmez. Sadece bürokrasi peşlerine düşer. Ondan kaçmak için de adressiz olmak yeter. Piçlerin adresi olmaz. Olsa bile piçler -artık- orada oturmaz.
Sayfa 185 - Doğan KitapKitabı okudu
“İnsanın kapalı ya da açık havada yaşaması hiçbir şey değiştirmiyor. Evde de aynı, dışarıda da aynı. Evindeyken, her gün aynı saatlerde televizyondaki kanalları karıştırıyorsun, sokaktayken de her gün aynı saatlerde çöpleri karıştırıyorsun. Hiçbir farkı yok. Hayat tek hoparlörü çalışan bir müzik seti gibi. Müziğin sadece bir bölümünü duyuyoruz. Diğer hoparlörden ne çıktığınıysa kimse bilmiyor. Hayat her anlamda monoton.”
Sayfa 180 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
“Kendimi beyaz kadranlı, Romen rakamlı bir duvar saatindeki saniye çubuğu gibi hissediyorum. Sadece dönüyorum. Zamanın kendisiyim. Geçiyorum.”
Sayfa 142 - Doğan KitapKitabı okudu
Piçler düşünmekten yorgun düşmüş ve kendi kendilerini aptallaştırmış insanlardır. Kılıçları kesmeyen ortaçağ savaşçılarına benzerler kendilerini duymaz, görmez, tatmaz, koklayamaz ve kendilerine dokunamazlar. Ancak hayatı duyar, görür, tadar, koklar ve ona dokunabilirler. Kendilerini değil ama dünyayı avuçlarına çizmiş kadar tanırlar. Dolayısıyla insanlığın ilerlemesindeki etkileri görünmez adamların ve ölülerinki kadardır. Piçlik insanın son halidir. Daha ilerisi yoktur. Daha ilerisi ölümdür. Bu yüzden kendiliğinden önceki kuşakların “Kendimden nefret ediyorum ve ölmek istiyorum” diye haykırdı aynalara, “Ölümden nefret ediyorum ve kendimi istiyorum” diye fısıldarlar.
Sayfa 104 - Doğan KitapKitabı okudu
Gelecekten bir şey beklemeyenler, mutluluklarını geçmişte yaratırlar.
Sayfa 89 - Doğan KitapKitabı okudu
Acı, insanın hayat tarlasında biçtiği buğdaylardan pişirdiği ekmekti.
Sayfa 88 - Doğan KitapKitabı okudu
“İnsan kendini öğrendi.” “Sonra başını kaldırdı ve diğer insanlara baktı.” “Evet.” “İnsan paradan önce harcamayı öğrendi.” “Sonra harcayacağı bir şey kalmadı ve diğer insanlara baktı.” “Evet.” “Diğerleri ne yapıyorsa o da aynısını yapmaya başladı.” “Yani kendini harcadı.” “Evet.” “Ve insanın başına kendisinin getirdiği en büyük felaket olan…” “Heba…” “Dönemi başladı.”
Sayfa 87 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Piçlerin ebeveynleri dünyadan doğal ölümle ayrılmazlar. Katillerinin adı üzüntüdür. Kimse öz çocuğunun ihanetlerinden canlı kurtulamaz.
Sayfa 9 - Doğan KitapKitabı okudu
“Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun. Üzülürsün. Pişman olursun. Sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın.”
Sayfa 53 - Doğan KitapKitabı okudu
Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.
Sayfa 50 - Doğan KitapKitabı okudu
Oysa kötü insanlar değillerdi ama yine de hayatta olmaları onları nedensizce sevenlere acı veriyordu. Acının nedeni tam olarak hayatta olmaları değil, hayatı kullanma biçimleriydi. Harcıyorlardı. Her şeyi. Kendilerini, hayatlarını, onlara sunulmuş her duyguyu ve her malı.
Sayfa 36 - Doğan KitapKitabı okudu
“Her insan, küçük bir savaştır.”
Sayfa 673 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
444 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.