Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okurixblog

.....Söz konusu çiftler hâlâ mutluluk denizinde yüzüyorlar mı, yoksa sudan çıkmış balıklar gibi çırpınıyorlar mı bilmiyorum. Umurumda da değil, hem bana ne? Bendenizi, daha çok, aşkın tanımlanmasına giden yoldaki engelleri aşarken yapılan modern hileler ilgilendiriyor.
Reklam
Göze hitap etmeyen hiçbir şey harekete geçirici bir etkide bulunamıyor artık.
"Kemikleşmemek fakat sağlam olmak; görev başında [hazır] olmak fakat yerinde saymamak; esnek olmak fakat yamulmamak; aslan ya da kartal [gibi] olmak fakat hayvana benzememek; tek yanlı olmamak fakat ikiyüzlülüğe de pabuç bırakmamak...” işte yazarın vazifesi!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...toplumsal kurallara riayet, tarih yazmak ya da tarihe geçmek için elverişsizdir çünkü zafere giden yolda uygun adım yürünmez.
Yirminci yüzyılda yaşlılık; olgunluk, tecrübe, bilgelik gibi mühim kazanımlar içeren saygın bir mertebe olmaktan çıkarılıp, kronik bir rahatsızlık hali/süreci olarak tanımlandı.
Reklam
Kelimeler, birbirleriyle ilişkilendirilişlerinden çıkan sonuç her ne ise ona sadık olma eğilimindedir. Hiçbir kelime iki ayrı cümlede aynı kıyafetle yer tutmaz.
Sevgisiz bir barış ve nefretsiz bir savaşın bir arada yürüdüğü hayat, ölümcül bir spor haline geldi. Haklı olma çabası mana ve ehemmiyetini yitirdiğinden midir nedir, haksızlığa uğramak kimseyi şaşırtmıyor. Dikkatler dağınık; aksi takdirde açgözlü bir kör gibi davranmak imkansızlaşırdı.
Mesela selamlaşırken kullanılan sözcüklerin anlamını sahiplenmemek dolayısıyla rast gelinen herkese bol keseden alelade bir biçimde selam vermek; selamlaşan kimselerin birbirlerinin selameti bakımından vazgeçilmezlik arz etmeyişleri, alışkanlık virüsünün sosyal bünyeyi kanser ettiğinin işaretlerindendir.
Halbuki öğrenmeyi [hele de anlamayı] öğretimle karıştırmak, eğitimi ilerlemeyle derecelendirmek, yeterliği diploma ile belgelemek, yeni bir düşünceyi ortaya koyabilmeyi akıcı konuşmayla bir tutmak... okulun insanı seri üretilen bir fabrika mamulüne çevirmesinden kaynaklanan yanılgılardır.
Reklam
Yaşadığımız hayat, söylediklerimizin anlaşıldığını görüp ferahlayabileceğimiz kadar uzun değil artık. Ciddi olduğumuzu ispatlayabilmemiz için ölmemiz gerekiyor. ... Frenleri tutmayan bir araç, taşıt trafiğine heyecan katma gücünden çok şey kaybetti fakat yine de ölüler, ciddiyet nöbetini birbirlerine devrederken sorun ‘yaşamıyorlar’!
Akıbetimizin ölümcül niteliğine duyarsızlığımız, modern kargaşayla desteklenen kayıt dışı bir ‘anlaşmayla’ korunmaktadır. Ölülere yönelik törensel hizmetler, kitlesel yas jestleri/mimikleri, şatafatlı ritüeller, iade-i itibar mavalları ve hatta 'anısını’ ödüllendirmeler filan her-şeyden önce ölen kişiye verilen sus paylarıdır: Ölülerin söz hakkı, eğlenceyi andıran acıklı bir yaygara ile gasp edilmiştir. Bir akrabamızın ya da ahbabımızın ölümü bizi nasıl da sarsar; oysa Azrail’in işi artık bizimledir ve bize ondan daha yakındır!
Dostunu tanımadan, düşmanıyla tanışmadan yaşarken çürümenin melodisine kendini kaptırmış ılımlı bireylerin bünyesi ciddiyeti kaldırmaz.
Yılışıklıkla yenilgi, ilgisizlikle edepsizlik, cehaletle suç birinci dereceden akrabadır. Doğrunun ve yanlışın, güzelin ve çirkinin, iyinin ve kötünün ötesinde kurulan pazarın lanetinden uzaklaşmamızı sağlayabilecek tek araç olan eleştiri, düşünsel dayanışmanın merkezinde yer alır.
...mübalağa bir sanattır ve kavrayış gücünü artırır.
180 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.