…Çok şükür aşığım. Bana öyle geliyor ki bir tek insana, yüz milyonlarca insana, bir tek ağaca, bütün ormana, tek bir düşünceye, bir çok düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir. Nâzım Hikmet
...Ne var ki aydınlanma çağından, sanayi devrimi ve pozitivizmden sonra delilik, soğuk algınlığıyla, apandisit iltihaplanmasıyla, kızamıkla aynı kategoriye yerleştirildi
...Delilik, günümüzün gelisen totaliter devletinin bir parçası. Neyin delilik sayılacağını, devlet
tarafından tedavi ruhsatı verilen resmi sifacılar, psikiyatristler belirliyor. Deliler, deliliklerinin
özgürlüğünü yitiriyor.
...Konuşmak, “geçici bir ölümsüzlük” pesinde boşu boşuna
koşmaktır. “Ben varım” çığlığıdır bu. Sessizlik, zamanla ve sonsuzlukla olan ilişkimizin bilincidir.
...Belki de
deneyimleri belleğimize depolamanın, sınıflandırmanın, deneyimleri belleğe bağlamanın en kolay yolu.
Bir kez depoladıktan sonra, tıpkı banka hesabımızdan para çeker gibi, gerektiği zaman çıkarıp
kullanıyoruz onları.