Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer

Tarihi öldürürsek o zaman mutlak ortaya çıkar. Ben geçmişi öl- dürdüm ve "mutlak'a ulaştım. Ferdiyet duvarlarım art arda çöktü. Ben tabiattan kurtulup, tarihten kurtulup, başkalarından kurtulup ve kendi hisarımdan kurtulup üzerinde hiçbir "çatı''nın gölgesi bulunmayan, hiçbir "işaret'in beni çağırmadığı bu çölün gurbetinde avare, başıboş bir ruh oldum.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Yaşamınızı boşa harcamayın!
Kendi istediklerini ne zaman gerçekleştireceksin? Elli yaşında ticareti bırakacağım, altmışımda bütün işlerimden ayrılacağım. Önünde daha zaman olduğu güvencesini kim verdi sana? Ömrünün senin öngördüğün biçimde sona ermesini kim sağlayacak? Yaşamının kalıntısını kendine, artık bir işe yaramayan zamanı ise bilgeliğe ayırmaya utanmıyor musun? Artık durulması gereken anda yaşamaya başlamak için çok geç değil mi? Sağlıklı kararları elli ya da altmış yaşına ertelemek ve pek az kişinin erişebildiği bir yaşta yaşamaya başlamayı arzulamak, insanın ölümlü olduğunu nasıl da aptalca unuttuğunu göstermiyor mu?" Seneca
Sayfa 114Kitabı okudu
Stoacılardan yaklaşık 1200 yıl sonra yaşamış düşünür Mevlana, değişimlerin ötesindeki unsurları bize hatırlatır. Platon'un söylemlerini andıran bir cümle ile idealar (arketipler) fikrinden yola çıkar. "Şu deredeki su, kaç kere değişti, yıldızların akisleri hep yerinde..." diyerek "Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz." diyen Heraklitos'la işbirliği yapar. Stoacıların kurucusu Zenon, Kinik Filozoflardan etkiler ta- şır. 1879 yılında Bodrum'da doğmuş önemli şairlerden olan ve Kinik yaşam tarzını benimseyen Anadolu topraklarının çocuğu Diyojen'in XX. yüzyıldaki temsilcisi olan Neyzen Tevfik yaşa- min önünde durur ve ona derin bir şekilde bakar. Şu sözler onun misralarına akar: "Istırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer, Omr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer, Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer, Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer, Gece gündüz yok olur, an-ı dem âdem de geçer." Neyzen Tevfik
Sayfa 104Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşte bu yüzden tembellik ahlaksızlıkların anasıdır !
Sayfa 47
Zevkler bile eziyete dönüşür çünkü hareketsiz bir yaşam keyif vermez. Gerçek zevk çabada gizlidir.
Sayfa 65
Reklam
Jules Michelet "en karamsar zamanımda, gelecek kaygısının olduğu, düşmanın kapıda olduğu bir dönemde, iç düşman larımın benimle her daim alay ettiği bir günde, bir perşembe sabahı, her yer karla kaplı iken ateşsiz evde akşam eve ekmek gelip gelmeyeceğini de bilmiyorken benim için her şey bitmiş gibiydi. Bir anda kendimi toparlayıp içimde beliren stoacı bir canlılık hissiyle, soğuktan donmuş elimi meşe masama vurdum. Gençliğim ve gerçekten canlı bir istek uyandı içimde... Bu eril canlılığı içimde hissetmeme neden olan kimdi? Her gün bera ber olduğum kişiler yani en sevdiğim yazarlar. Gün geçtikte bu muhteşem grup beni biraz daha çekiyordu."
Sayfa 79
Getiri Götürü Hesabı Yaparak Düşünmek Tek bir son model ağır bombardıman uçağının maliyeti, otuz dan fazla şehirde yapılacak modern okul binasının maliyeti kadardır. 60.000 nüfuslu iki kentin enerji ihtiyacını karşıla yan iki elektrik santraline denktir. İki tam teçhizatlı hastanedir. Seksen kilometrelik otoyoldur. Tek bir avcı uçağına harcadığımız parayla 18.250 ton buğday alabiliriz. Tek bir destroyer için, 8.000'den fazla insanı barındırabilecek yeni evler yapmaktan vazgeçiyoruz. -DWIGHT EISENHOWER, 1953
HOBBES: Hikâyen için bir şeyler düşündün mü? CALVIN: Yaratıcılığı musluk açar gibi açamazsın. Havaya girmen gerek. HOBBES: Nasıl bir havaya? CALVIN: Son dakkadaki panik havasına. CALVIN VE HOBBES (BILL WATTERSON)
Karıncalar o kadar çok çalışıyorsa bütün pikniklere gidecek zamanı nereden buluyorlar? -MARIE DRESSLER
Filozof Herakleitos'un "Savaş her şeyin atasıdır" sözü meşhurdur. Zorlu çevre şartları söz konusu olduğunda, Herakleitos'un sözünde haklılık payı vardır. Askerlikle uğraşanlar hep çetin şartlara maruz kalır. Geçtiğimiz yıllarda Balkanların dondurucu soğuğunda, Kuveyt çölünün kavurucu sıcağında, Hindistan ile Pakistan arasında yer alan yüksek dağ geçitlerinde savaşların cereyan ettiğini hatırlayalım. İşte sıcak, soğuk, basınç ve irtifanın insan üzerindeki etkisine dair çoğu inceleme doğrudan veya dolaylı olsun, bu askeri zorunluluklar nedeniyle başlatılmıştı. Ayrıca insanoğlunun uzaya gitmesinde bilimsel nedenlerden ziyade Soğuk Savaş'ın etkili olduğunu akılda tutmakta fayda var.
Reklam
Keşfetmekten vazgeçmeyeceğiz,ve tüm keşiflerimizin amacı, dönmek olacak başladığımız yere ve görmek o yeri yepyeni bir gözle. T. S. ELIOT, "Little Gidding"
Yüksek zirveler belki sadece tanrılara mahsus değildi; ama onlara karşı saygıda kusur etmemek gerekiyordu.
Bilinen madde dünyasını ötesinde, bilinmeyen ve idrakın kavrayamayacağı kadar muazzam bir madde ötesi boyut mevcuttur...
Ben hayatta kendi durumu mu dikkatle saptadım. Ne fazla mutluluğa, ne de fazla acıya yer bırakıyorum. Kendime güvenli ve kararlı bir yüzeysellik edindim. Zevklerim var ama iştahlarım yok. Gülüyorum, ama pek seyrek gülümsüyorum. Beklentilerim var, ama umutlarım yok. Esprilerim var, ama mizahım yok. Çok atağım ama hiç cesaretim yok. Açık sözlüyüm ama içtenliğim yok. Çekiciliği güzelliğe tercih ederim. Rahatlığı da yararlılığa tercih ederim. Güzel kurulmuş bir cümle bence anlamlı bir cümleden daha iyidir. Her şeyde yapaylığı seçerim!" Sustu ve sırıttı. "Belki bazıları beni kendime acımakla bile suçlayabilirler." Omuzlarını kaldırdı. "Ne olursa olsun, senin beni ziyan ediyorsun diye suçladığın hayat, zaten o kadar değerli bir şey değil. Kumar oynuyorsam bile, bozuk parayla oynuyorum sayılır."
Sayfa 137Kitabı okudu
İnsan konuşan nefis ve bedenden ibarettir ve her birinin rızkı ve gıdası vardır. Insan nasıl bedeninin bölümleri için uğraşıyorsa, aynı biçimde ruhunun bölümleri için de uğraşmalı dir. Akıllı kişi odur ki, ruhunun rızkı için koşar. Bunun aksini yapan hüsrana uğrar.
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.