Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Onur
Onur
@onua
Juliet Macur'un Yükselişi
Kitabı okurken sıklıkla Lance'in doping kullanımı dışında Juliet Macur'un Lance'e karşı önyargılı tutumunu fark ettim. Bana kalırsa Macur, 7 kez Fransa Bisiklet Turu'nu hileli bir doping organizasyonu ile kazanan sporcuyu ve sporcunun içinde yer aldığı dev çarkı devirmekten ziyade Lance Armstrong'u yani bizzat onun kişiliğini, karakterini hedefleyerek hareket eden takıntılı bir gazeteci konumunda. Bunu her yazdığı satırda fark edebilirsiniz.
Armstrong bir yalancı ve doping ustası. Ancak kitapta yazılan her cümle, Armstrong'un kişiliğine, karakterine amansızca bir saldırı niteliği taşıyor. Juliet Macur'un büyük bir kompleks içerisinde kurduğu cümleler, Armstrong'un Usada tarafından doping delilleriyle suçlandığı ve tüm kariyeri ve serveti elinden alındığında zevk kahkahalarına dönüşüyor.
Armstrong'un "Bu hile değildi, herkes doping kullanıyordu. Yani şartlar herkes için eşitti." sözlerinin üzerinde düşünmeye değer olduğunu düşünüyorum.
Petrarca'nın üslubu
Petrarca, çoğunlukla platon'un, bazen epiktetos'un, sıklıkla da stoacıların yaptığı üstad-öğrenci veya usta-çırak diyaloğunu augustinus ve kendisi arasında aktarırken biraz sert davranıyor; zira bahsettiğim dönemlerdeki diyalog tarzı çözümlemeler genellikle üstada saygı çerçevesinde gelişirken; bu kitapta francesco'yu biraz küstah buluyoruz. Bu tamamen kitabın yazım tarzından bağımsız bir şekilde ve petrarca'nın kendi kişiliğiyle ilgili bir yansıma diye düşünüyorum. Cicero'nun veya seneca'nın yumuşak ve saygın dilinin yerini, biraz orta çağ kabalığı almış olsa da dönemin önemli yapıtlarından biridir.
Bizi anlatmışsın Selçuk abi(!)
Kitabı 1 günde bitirmemi sağlayan Selçuk Aydemir'in mizahi anlatımından öte, kitapta bahsedilen semtlere ve okullara olan yakınlığımdı.
Bu kitabı okuduğumda tesadüfen Selçuk Aydemir'in, abimin Süleyman Nazif Lisesi'nden alt devresi olduğunu öğrendim. Kitapta geçen tüm mahalleleri ve durakları biliyor olmam anlatılanları gözümde bir başka canlandırmamı sağladı. Hiç sıkılmadan okuyacağınız bir dönem kitabı "Liseden Arkadaşlar" 90'ların ikinci yarısında geçen ve birçoğunuzu alıp lise sıralarına götürecek keyifli bir eser.
Okur Takip Önerileri
Bir deneme
Kitap Calvino'nun bir denemesi. Calvino bu kitapta birçok farklı konuya kendi yalın üslubuyla değinmiş. Bu konular bir koleksiyon sergisindeki ilginç koleksiyonlardan tutun da (ki kitabın kum koleksiyonu ismi buradan geliyor) Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan Roma dönemindeki domuz yetiştirme biçimlerine ve birçok ünlü yazarın bir dönem romantizm akımıyla beraber nasıl çizimler yaptığına kadar uzanıyor. Ben açıkçası yer yer sıkıldım; ancak deneme severler tercih edebilir. Deneme türüne yeni başlayacaklar için öncesinde Montaigne'i ve Francis Bacon'ı öneririm.
İncelemem yer yer spoiler içerebilir. Kitap 2. Dünya Savaşı döneminde Polonya'daki direnişçilerin portresini çiziyor. Akıcı bir üslubu var, kitap kurgu bile olsa gerçek olaylar tandanslı yazıldığından bazı insan ilişkilerinin gerçekliği sizi içine çekiyor ve hatta sizi karakterlerin yerine duygulandırıp utandırıyor. Kitabın içinde yer yer öykü anlatan Dobranski'nin öykülerinin birkaç tanesini gereksiz ve sıkıcı bulduğumu söylemem gerek. Ama şu var ki 2. Dünya Savaşı ile ilgili yazılan çoğu şey tutuyor zaten. Janek'ten yer yer fazla kopmuş yazar. Ona daha fazla odaklanması daha sürükleyici olabilirdi. Gary ile yeni tanıştım. Tavsiye ederim.
307.jpg){kind=small}
%100 Palavra
Kitabı seneler önce okumuştum. O dönemlerde piyasaları olumlu düşünme felsefesi (nlp) kitapları kasıp kavurmaya başlamıştı. Açıkçası bu mantıkla yazılan kitapların birbirinden hiçbir farkı olmuyor. İçerisinde "Üşütüp hasta olduğunuza kendinizi inandıran sizsiniz. Duş aldıktan sonra odanın içerisindeki bir camı açık unuttuğunuzu görünce beyniniz size sinyal verdi hasta oldunuz." gibi saçmasapan örnekler yer alan kitaplardan birisi. Okumaya değmez. İlla felsefe okumak isterseniz Kierkegaard falan okuyun ya da olumlu şeyler düşünmek isterseniz spor yapıp ailenizle vakit geçirin daha iyi...
