Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onur Dikmen

Onur Dikmen
@onurdikmen
132 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
680 syf.
·
Puan vermedi
LIZBON'DAN BİR PESSOA GEÇTİ
Eğer kitap okurken sevdiğiniz kısımların altını çizmek gibi bir alışkanlığınız varsa ve Huzursuzluğun Kitabı'nı okumayı düşünüyorsanız, bu alışkanlığınızdan vazgeçmenizi öneriyorum size. Eseri fosforlu suya batırıp çıkarsam daha az fosfora bulanırdı. Kelimelerin yaratabileceği büyünün gayet farkında ve cümleleri bir hissettirme aracı olarak kullanan, Portekiz'in en kendini bilmez fakat en kendini bilen yazarıyla karşı karşıya kalacaksınız. Okurken kaos ile huzur arasında gittim, geldim... Gidip de gelemediğim nice paragraflar da oldu. Diretmedim. Bıraktım kendimi paragrafların akışına. Onun hayal dünyasına, bakış açısına hayran olmamak elde değil. Üst düzey bir bilinçlilik hâli tarafından esir alınmış gibi. Bu bilinçliliğin yarattığı bulantı her cümlesinde hissediliyor. O kadar çok konuşulur ki Pessoa'nın hakkında. O kadar tartışılabilir bir eser ki, Huzursuzluğun Kitabı... Ne yazarsam yazayım, yazmadığım şeyler hep kalacak. Ve ben bir şeyler yazarak, yazamadığım şeylerin huzursuzluğunu taşımak istemiyorum...
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,5bin okunma
Reklam
143 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın konusu; Ölüm sonrası tanışan ve birbirlerine aşık olan fakat farklı sınıfa ait bir çifte, 24 saat süreyle tam uyum içerisinde sevgilerini her şeyden üstün tutarak sevişmeleri koşuluyla, dünyaya dönme izni verilecektir. Ancak başaramazlarsa ölüler dünyasına geri geleceklerdir... " Aksiyon desen var, dram desen var, romantizm gayet
İş İşten Geçti
İş İşten GeçtiJean-Paul Sartre · Varlık Yayınları · 2010761 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Bilinmeyen bir kadının mektubu... Nasıl bir bilinmeyen? Bu kadın adeta içimizden! Varlığından haberdar olmadığınız bir komşu, yolda selamlaştığınız herhangi biri, okuldan veya işten, tam anlamıyla hayatın içinden biri! Zweig, genel olarak kelimelerin üstüne hiç yük bindirmiyor ve gayet soğukkanlı bir yalınlılıkla, okuyuca vermek istediği mesajı direkt olarak iletiyor. Bu huyunu çok seviyorum. Aramıza zorunlu olmadıkça kelime duvarları örmüyor ve ben verilmek istenen mesajı da, hissiyatı da rahat bir biçimde algılıyabiliyorum.    Zweig, eserde 'sevgi'den bol bol kesitler sunuyor ve birini sevmenin bütün inceliklerini anlatıyor. Tabii, biraz çıldırmış vaziyette... Ben, bu kısımlardan birçok ders çıkardım. Zweig, özellikle doğumhane kısmında, sevgi ve çılgınlık arasındaki çizgiyi aşındırmayı kendine görev edinmiş vaziyette. Yaşananları, karakterin azğından, öyle sade ve çarpıcı bir dille anlatıyor ki, bu eserde, farkında olmadan hem karakteri hem de kendinizi yargılayacaksınız.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,4bin okunma