Soğuk havanın ve uçsuz bucaksız ormanların ve otlakların ortasında, o ateşli hevesleri bile anlamsız kalıyordu. Tüm kanları toprağa dökülse, bir inek gübresinden daha çabuk soğur, hiçbir işe de yaramazdı. Ama yanmak nesillerinin kaderiydi. Onlar ki elektrikli testerelerle engin denizler gibi büyük ormanlık alanları, çorak sırtlara ve soyulmuş tepelere dönüştürdü. Biçerdöverler ve traktörlerle geniş otlak yolları çölleştirdiler.