Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osman Karasu

Çok azımız başkalarının acısından sırf bir acı söz konusu olduğu için zevk duyarız; daha ziyade bu acının hak edildiği veya bir şekilde faydalı olduğu yargısına vardığımız için keyif alırız; bu da tam manasıyla kötü niyetin değil, ahlaki bir dengeyi muhafaza etme arzumuzun kanıtıdır.
Sayfa 33
Reklam
Friedrich Nietzsche, "başkalarının acı çektiğini görmek insana iyi hissettirir," diye yazmıştı. Başkalarına acı çektirmek daha da fazla. Hayli sert ama muazzam kuvvetli, insanca, pek insanca bir ilkedir bu."
Sayfa 17
"Kralım, kraliçem, araştırıp durmak Nedir diye krallık, nedir devlet ödevi, Gün niçin gün, gece niçin gece, zaman niçin zaman, Boşuna harcamak olur günü, geceyi, zamanı. Düşüncenin canı kısa sözdedir madem, Uzun sözlerse örgenler, dış görünüşlerdir..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Geçip gidiyor o asude gençlik çağı Unutmak için dikiyorum kafama şarabı Acı mı geldi? Böylesi gider hoşuma Ömrümün ağza bıraktığı tat da acı.
Sayfa 85
Toplama kamplarındaki davranış ise, sabahın saat beşinde kalkıp işe gitmeyi reddeden, bunun yerine barakada sidik ve dışkıyla ıslanmış samanların üzerinde yatan tutukluların davranışıdır. Hiçbir şey -ne uyarılar ne de tehditlerbu insanların fikrini değiştiremiyordu. Bunun yerine, ceplerinde sakladıkları bir sigarayı çıkarıp içmeye başlıyorlardı. Bunu gördüğümüz an, bu insanların kırk sekiz saat içinde öleceğini biliyorduk. Anlam yönelimi geri çekilmiş ve sonuç olarak anlık haz arayışı duruma egemen olmuştur.
Reklam
Logoterapiye göre, kişinin kendi yaşamında bir anlam bulma arayışı, insandaki temel güdülendirici güçtür. Freudcu psikanalizde merkezi bir öneme sahip haz ilkesine (ya da buna haz istemi de diyebiliriz) karşıtlık içinde olduğu kadar, Adlerci psikolojinin dayandığı “üstünlük arayışı”na (buna üstünlük istemi de diyebiliriz) da karşıt bir anlam isteminden söz etmemin nedeni işte budur.
Sayfa 113Kitabı okudu
Ruh sağlığı konusunda insanın her şeyden önce dengeye ya da psikolojideki deyişle “homeostasis”e, yani, gerilimsiz bir duruma ihtiyaç duyduğunu varsaymanın, tehlikeli bir sonuçlandırma olduğunu düşünüyorum. İnsanın gerçekte ihtiyaç duyduğu şey, gerilimsiz bir durum değil, daha çok, uğruna çaba göstermeye değer bir hedef, özgürce seçilen bir amaç için uğraşmak ve mücadele etmektir. İhtiyaç duyduğu şey, her ne pahasına olursa olsun gerilimi boşaltmak değil, onun tarafından yerine getirilmeyi bekleyen potansiyel bir anlamın çağrısıdır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Bazı otoritelere göre anlamlar ve değerler, “savunma mekanizmalarından, tepki oluşumlarından ve yüceltmelerden öte bir şey değildir.” Ama bana göre, ben, sadece “savunma mekanizmalarım” uğruna yaşamak istemeyeceğim gibi, sadece “tepki oluşumlarım” uğruna ölmeye de hazır değilim. Öte yandan insan, kendi idealleri ve değerleri için yaşayabilme, hatta ölme yetisine sahiptir.
Sayfa 113Kitabı okudu
Geçmişte yapmış ya da olmuş olmak, varolmanın bir başka, belki de en emin şekliydi.
Castro 1959 Nisanin'da, Washington'daki Milli Basın Kulübü'nün davetlisi olarak Amerika'ya geldi. 20 Nisanda bu kulüpte yaptığı konuşmada "Biz her türlü diktatörlüğe karşıyız... Komünizme karşı olmamız da bundandır." dedi. New York'taki bir konuşmasında da şöyle diyordu: "Ne hürriyetsiz ekmek ne de ekmeksiz hürriyet! Ne kişi diktatörlüğü ne de sınıf diktatörlüğü! Terörsüz ve ekmekli hürriyet: İşte bu humanizm'dir."
Reklam
"Amerika'nın bağımsızlık hareketine gelince: ABD bağımsızlık hareketi ile Fransız İhtilali arasında ilgi çekici bir benzerlik vardır. İki ihtilâl hareketi de belirli bir siyasal amaca ulaşmayı gütmeyen birer hareket olarak başlamış ve ..bu başlangıç her iki ülkede de vergi meselesinden doğmuştur."
Arkadaşlar bu kitabı hiçbir yerde bulamadım, bilen yardım edebilir mi rica etsem?
"...Araç amaçtır -Odo bütün yaşamı boyunca bunu söyledi. Barışa yalnızca barış yoluyla ulaşılabilir, yalnız adil eylemler adalet getirebilir! Tam eylem arifesinde bu konuda bölünmemeliyiz!" ?
Sayfa 243Kitabı okudu
"...çünkü o bir Odocu'ydu, araçla amacın ayrılması ona göre de yanlıştı. Takver için de, Shevek için olduğu gibi bir sonuç sözkonusu değildi. Süreç vardı, süreç her şeydi. Umut verici bir yönde yola çıkabilir ya da yanlış yönr gidebilirdiniz, ama herhangi bir yerde herhangi bir zaman durabileceğiniz beklentisiyle yola çıkamazdiniz. Boyle bakilinca bütün sorumlukluklar, bütün bağlanmalar varlık kazanıp kalıcı oluyordu."
Sayfa 272Kitabı okudu
"Shevek bu son dört yıl boyunca kendi iradesi hakkında bir şey öğrenmişti. İradesi çıkmaza girince onun gücünü öğrenmişti. Hiçbir toplumsal ya da ahlaki zorunluluk ona denk değildi. Açlık bile bastıramıyordu onu. Elinde ne kadar az şey varsa, varolma gereksinimi o kadar kesinleşiyordu."
Sayfa 272Kitabı okudu
"Cinsellikte bile bencillik mi ediyorlardı? Eş'siz kişilerin önünde birbirini okşayıp sevişmek en az aç insanların önünde yemek yemek kadar kaba bir davranıştı."
Sayfa 190 - MetisKitabı okudu
Reklam
"- Neyse istisnalar her zaman vardır. Ama birçok kadının erkekle tek ilişkisi sahip olma ilişkisidir. Ya sahip olma ya da sahip olunma. - Bu konuda erkeklerden farkli olduklarini mı düşünüyorsun? - Düşünmüyorum, biliyorum. Erkeğin istediği özgürlüktür. Kadının istediği mülkiyetir. Seni ancak başka bir şeyle takas edebilirse serbest bırakır. Bütün kadınlar mulkiyetcidir."
Sayfa 53 - MetisKitabı okudu
"Evet, ben yasam boyunca sevginin baska turlusunu dusunememisimdir; simdi bile sevginin sevilen tarafindan kendi istegiyle verilen, karsisindakinin ona hukmetme hakki olduguna inaniyorum. Yeralti hayallerimde bile sevgiyi yaşama kavgasinin disinda dusunemedim. Hayallerimde sevgi nefretle baslayip manen ustunlugumle bitmistir; ama sonunda dize getirdiğim kadını ne yapacağımi bilememisimdir."
Sayfa 128
Ufak adımları sıklaşır: yarın her şey değişecek, yarın. Birdenbire anlar ki yarın da böyle olacaktır, öbür gün de, bütün öteki günler de. Bu çaresiz buluş ezer onu. İşte böyle düşünce öldürür insanı. Bunlara katlanamadığından öldürür insan kendini ya da, gençse, tümceler yapar bunlarla.
"HAKİKAT" büyük harflerle!" diye haykırdı Nietzsche. "Bilim adamlarının, hakikatin de bir yanılsama olduğunu öğrenmeleri gerektiğini unuttum Josef; bu onsuz yaşamayacağımız bir yanılsamadır.