Bir Kadının Pencersinden Orhan Rıfat'ın yazmış olduğu ilk romandır. Benim de okuduğum ilk eseri. Oktay Rıfat'ın tasvir gücünü çok sevdim. Sanki oradaymışsın gibi hissettirdi. Romanı okurken 70'li 80'li yıllarının tadını alıyorsunuz.
Kitapta üç çocuklu Filizin hikayesini okuyorsunuz. Sevildiğini hissetmediği gibi dönemin şartlarından dolayı elinden bir şey gelmiyor. Toplumun zihniyeti 'kır dizini otur evinde' mantığında olduğu için bir nevi bu duruma sessiz kalıyor.
Orhan Rıfat kitapta Türkiye'nin siyasî, ekonomik, sosyal konulara da değiniyor. Kitaptaki şu satırlarında da bunu görebiliyoruz: 'Ekonomik yararı ağanınkine ters düşen köylü, nasıl oluyor da ağanın elinde, ağanın yararına oyuncak olabiliyor! İşte bütün sorun burada.'
Kitabın adından anlaşıldığı gibi bir kadının penceresinden günlük yaşantısını, ikinci plana atıldığı, sevilmemesini hissettiğini... okuyorsunuz. Şimdiden keyifli okumalar.