Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle bir itiraf ile başlayalım: Bu kitap, kitaplığımda 9.sınıftan beri bekliyor. Edebiyat hocalarımız yazılının bir bölümünü Beyaz Gemi'den soracaklarını söyleyince bizde okuyalım dedik. Yazılı gününe kadar herkes okumuş, çıkabilecek soruları bile ayarlamış. Şahsen o zamanlar okumamıştım, yazılıya 5 dakika kala internetten özetini açıp
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,5bin okunma
8 Mart...
İlk iftira Havva'ya atıldı, yasak elmayı yedi diye... Sonra da bizi doğuran siz değilmişsiniz gibi 'Ademoğlu' koydular hepimizin adını... O günden bu yana tüm zorluklar katlanarak arttı sizin için. Sadece kadın olduğunuz için itildiniz, dövüldünüz, öldürüldünüz... İnsan olup olmadığınıza dair konferans bile düzenlendi Suudi Arabistan'da... Hem de daha birkaç yıl önce... Doğurdunuz olmadı, ürettiniz olmadı, yeri geldi herkesten iyi yönettiniz ama yine olmadı... Erkeklerin at-avrat-silah üçlemesinin bir parçası olmaktan kurtaramadınız kendinizi bir türlü... Sokakta, mutfakta ve yatakta belirlenen görev dağılımının dışına çıktığınız anda hemen yerinizi bir başkasıyla doldurdular... Siz eksik etektiniz. Saçı uzun aklı kısaydınız. Karı gibi gülmek, karı gibi ağlamak, karı gibi dırdır etmek gibi sayısız deyimler bulup erkekler olarak birbirimizi aşağılamak için kullandık adınızı... Çünkü sizin gülmeniz de ağlamanız da konuşmanız da dert oldu dünyaya... Kiminizi okutmadılar, kiminizi çocuk yaşta evlendirdiler. Daha elinize oyuncak bebek almadan kucağınıza canlısını aldığınız zamanlar oldu... Şimdi şöyle bir durup düşününce 8 Mart'ın, Kadınlar Günü değil de, erkekler için bir utanç günü olduğunu artık çok net görebiliyorum. Böyle bir günün var olmasına neden olan kadınlar değil, erkeklerin ta kendisi çünkü... O yüzden bu günü kutlayarak değil de utanarak geçirmeyi kendime görev biliyorum... Hakkınızı helal edin... Necip G.
Reklam
🍃Bir çocuk kitabı okudum.Hikâyede bir kedi var bir de fare..Dost olamazlar mı? Hikâye değil mi, neden olmasın? Çeviriyorum sayfayı.Kedi fareye bir yiyecek uzatıyor. Fare almıyor, "kesin zehirlidir" diye düşünüyor. Çeviriyorum sayfayı. Kedi fareye bir oyuncak uzatıyor. Fare almıyor, "kesin tuzaktır" diye düşünüyor. Böyle böyle çeviriyorum sayfaları. Aralarındaki mevzu bir neticeye bağlanmadan farenin annesi çıkageliyor, yavru fareyi kaptığı gibi giriyor bir ağaç kovuğuna. Yavru fareye nasihat veriyr: "İnsanlara güvenmeyecksin!” Bir çocuk kitabında, bu mesajın ne işi var diye sorgularken ben, bir yandan da paronayak bir toplum olma yolunda böyle böyle ilerlediğimizi farkettim..Birbir geliyor mesajlar zihnime, “Türkün Türkten başka dostu yoktur”, “Babana bile güvenme”, “İnsan insanın kurdudur” "Bu kadar iyi niyetli olma" gibi gibi...En büyük sorunlarımızdan biri de bu değil mi? “Kimseye Güvenme!”.. Güvenmeyelim ve sürekli tedirgin yaşayalım. İki değil,sekiz gözümüz olsun. Kesin başka bir şeyler dönüyor diye düşünüp herkese şüphe ile bakalım. Böyle mi koruyacağız kendimizi? Daha makul bir önerim var.. Güven… Sev… Ama temkinli ol. Yaşayacağım en büyük hayal kırıklığını, korkarak yaşamaya tercih ederim sevgi ve samimiyet.. :)))
300 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
"Çocukluk cehennemdir."
Bir kitaba koyulabilecek iddialı bir isim: “İyi aile yoktur.” Okuyunca, kitabın ismine hak veriyorsunuz. Sadece ebeveynlerin değil, herkesin okuması gereken bir kitap. Bir çocuğa en büyük yaraları en yakınındakiler açsa bile hepimiz bir şekilde çocuklarla muhatap oluyoruz ve minicik bir davranışımız o çocuklarda büyük etkiler yaratabiliyor. Bundan
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
127 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Her şey bir renk ile başlar. Evet bir renk. Çocukluğumuzdan itibaren hatta cinsiyetimizin öğrenilmesinden itibaren. Kimliğimize atfedilen renkler. Kız ise pembe renk erkek ise mavi renk kullanılarak kutlanıyor o önemli¿ gün. Bu mavi pembe ikiliğini icat eden zeki¿ pazarlamacının kim olduğunu düşünmeden edemiyorum doğrusu. Hem bebek giysilerini
Feminist Manifesto
Feminist ManifestoChimamanda Ngozi Adichie · Doğan Kitap · 20191,365 okunma
·
Puan vermedi
Dervişin Teselli Koleksiyonu 3 - Sufilerin Mutluluk Sanatı - Kadim Terapi
İnsan, yaradılışı gereği, musibetler karşısında zayıf ve âcizdir. Basit bir kederle bile baş dönmesi yaşar. Küçük bir gam karşısında sersemleşir. Bir mikroba mağlup olan bedeni gibi ruhu da basit bir mesele karşısında sarsıntılar geçirir. Yaşam gidişatındaki ufak bir aksaklıktan ümitsizliğe düşer. Gerçekleşme işareti taşımayan zayıf olasılıklardan telaşa kapıldığı dahi olur. Önemsiz bir mevzuda hayal kırıklığına uğradığında hayat ona tümden acı görünür. Dünya sık sık ona dar gelir, pek çok defa zindan gibi olur. İnsan, hissiyatını kontrol edebilme konusunda zayıftır. Nefsinin arzularını gemlemede âcizdir. Kalp dinginliğini sağlamada çoğu zaman yetersizdir. Kendi düşüncelerine karşı bile mağluptur. Aklının bir mutluluğa onlarca acı karıştırmasından yakasını bir türlü kurtaramaz. Yaşamın en kırılgan varlığı olan insanın hâletiruhiyesinin hangi hikmetler için böyle mukavemetsiz yaratıldığı, üzerinde tefekkür etmeye değer bir konudur. İnsanın zayıflığı ve yaşamındaki acılar konusunda en ilginç tahliller çoğunlukla sûfilerin dünyasından gelmiştir. Birçok insan için yıkım sebebi olan hadiselerin sûfiler tarafından gülüp geçilecek nitelikte algılanması, çocuğun dünyasında büyük bir sorun hâlinde yaşanan bir oyuncak kaybının, bir yetişkinin pek de önemsemeyeceği bir durum olmasına benzetilmiştir. Doğu’nun ve Batı’nın kadim tesellilerini aktarmaya devam eden Dervişin Teselli Koleksiyonu, üçüncü kitapta Sufilerin Mutluluk Sanatını merkeze alıyor.
Dervişin Teselli Koleksiyonu 3
Dervişin Teselli Koleksiyonu 3Mecit Ömür Öztürk · Hayy Kitap · 2023353 okunma
Reklam
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin’de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır. Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak isteğini söyler. Fakat yine bebeği bulamazlar. Kafka, kıza
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Momo
Küçük bir kızın zamanı nasıl kullandığını anlatan muhteşem bir roman. Çoğu zaman bir merhabayı bile çok gördüğümüz yakınlarımız var. İnsanın insana zaman ayırmadığı bir çağda yaşıyoruz. Çocukları mutlu etmek için bilgisayar, cep telefonu ve bir sürü oyuncak alıyoruz. Fakat onlara zaman ayırmıyoruz. Ve mutsuz çocuklar yetiştiriyoruz. İşte bu noktada Momo ortaya çıkıyor. Momo çıplak ayakları, yamalı eteği, büyük bir erkek ceketi ve kaplumbağasıyla dolaşan küçük bir kızdır. Tiyatro harabelerinde yaşar. Onun en önemli özelliği insanları can kulağı ile dinlemesidir. İnsanlar anlatır anlatır ve o dinler. İnsanlar ona anlatırken sorunlarına çözüm bulurlar. Çocuklar ise onun etrafında toplanırlar. Birlikte hayal gücü yüksek oyunlar oynarlar. Momo, insanların boş zamanını çalarak sevdikleriyle ilgilenmelerine izin vermeyen duman adamlarla da tek başına mücadele eder ve bu savaşı kazanır. Bu romanı mutlaka okuyun. Momo‘dan öğreneceğimiz çok şey var. Unutmayın zaman yaşamdır. Ve yaşam yürekte başlar...İyi okumalar.
Momo
MomoMichael Ende · İstanbul Kürt Enstitüsü · 066bin okunma
241122 Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz" Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere O gülün yüzü gülmüyor sensiz O
67 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Bu Hayata Dayanabilen En İyi Kitaplardan Biri
YouTube kitap kanalımda Tezer Özlü'nün hayatı, bütün kitapları ve okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz : ytbe.one/4rhsgjdY_SQ Bir insanın anıları kaç puan eder? Anılar puanlanabilir mi? Tezer Özlü bir insanın tozlanmış anılarını dışarıya çıkmaya nasıl ikna edebilir? Keşke böyle bir kitap yazmasaydın Tezer. Anılar ne güzel
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,5bin okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.