Kelimeler nereye gidiyorsunuz böyle, savaşa mı,
maviydiniz, kırmızıydınız, beyazdınız, mordunuz, yeşildiniz,
şimdi kahverengiler, griler, siyahlar, hakiler içinde hiç bilmediğiniz dillere gidiyorsunuz, çekirge sürüsünden harf ordusu
karınca katarından şiir alayı, cümle mangası, hiç düşmediğiniz çöllere gidiyorsunuz, 'harbe giden mektepli' gibi, üstelik sizi arkadaşı gibi, treni gibi, kedisi gibi seven çocukların gözü önünde, yaşarlarsa eğer sizi bir daha hiç mırıldanmayacaklar belki
âşık olurlarsa yazmayacaklar sevdiklerine bir harfinizi
sizden bir mektup beklemeyecekler, Tanrı'ya sizinle
dua etmeyecekler, gözyaşı dökmeyecekler yağmur gibi kelimelerle,
bir harfin bile gölgesine kıvrılıp uyumayacaklar ikindiyi...
Çünkü önce siz yazıldınız savaşa, silahlardan önce
askerlerden önce kelimeleri gönderiyorlar artık, 'düşman'ın üstüne ve ne tuhaf güle oynaya, yaza sızıla
savaşa gidiyor kelimeler de!
Kelimeler, kardeşlerim, savaşta işiniz ne, büyük küçük demeden birer birer kırılacak harfleriniz de
sizi başka savaşlar bekliyor bilmiyor musunuz, aşk bekliyor işte,
savaşların güzeli, evler bekliyor
'savaşların çetini’, oyunlar bekliyor bahçeler gibi
kâğıtlar bekliyor ki kimse kimseyi beklememiştir öyle
yollar bekliyor, gözler bekliyor, narlar, incirler, üzümler zeytinler bekliyor sizi, kelimeler kardeşlerim, nereye gidiyorsunuz terk edip şiirleri, eylülleri, kederleri, yağacak karları belki gelecek belki de geçmiş sonbaharları
Bari tüfek çatmamış bir kelime bırakın da geriye onunla sitem edeyim harbe giden kardeşlerine!