Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Özgün

Çocukluk
Bence çocukluk döneminde henüz tanımlamalarla tanışmamış olmamız bu dönemi güzel hatırlamamızın temel nedeni. Yepyeni şeyler yaşıyoruz ve ne olduğu bizde tanımsız ve bu yüzden kategorize olup ayrışma evresine gelmemişiz. Yaşadığımız her şey eşsiz ve heyecan verici olarak belleğe kazınıyor bu süreçte. Sonrasında tekrarlanan bu deneyimler o kadar da merak uyandırıcı olmuyor. Varoluşun temeli çürüme, sadece fiziksel değil duyguları da bu şekilde deforme ediyor. Bence bu deformasyon sürecini yaşarken insanın her şeyi tanımlamamış, her şeyin bilincinde olmak zorunluluğundan uzaklaşmış olması gerekir. İçimizdeki o flu alan belki de o aradığımız liman olabilir.
Reklam
insan çoğu kere yarım kalmışlık hissiyle mücadele eder her şey eksik diye düşünür ama yarısına gelmiş olmak bile güzeldir bazen
96 syf.
·
Puan vermedi
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy
8.3/10 · 23bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir şeyi sevmiyorsan aynı zamanda o şeye düşmanmışsın gibi algılanıyor. Sevmiyorsan ilgilenmezsin o kadardır. Düşmanlıkta ise odağının merkezinde o şey vardır ve onun çıkarlarına ters düşecek şeyler yapmak istersin. İkisinin ayrımı bu kadar basitken kutuplaşmaya bu kadar yatkın olmaktan galiba, kimse anlamak istemiyor.
Gül bahçem diken doldu, Dikenli gül diken de oldu. Sevdiğimden ayrıldım Güneşli gün bitende oldu.
Reklam
Demokrasi, çoğunluğu yakalayanların istediği gibi at koşturması değil, çoğunluk olanların azınlığa sorumluluğudur.
Mustafa Özgün
@ozgunmustafa·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Oyun ve Gerçeklik
Oyun ve GerçeklikDonald W. Winnicott
7.8/10 · 168 okunma
İnsan ölüme karşı kendini telkin edemiyor, yüzeysel kalamıyor.
Ölüme bu kadar yakın doğmak varoluşun ruhuna aykırı
Reklam
Mutluluğu arama, hareket halinde ol belki denk gelir
Gün geçtikçe bozulan mekanizma, işte insanoğlu.
Iyi bir karakter veya hikayenin meydana gelmesi için, iyi bir de anlatıcı gerekir. Karakterin etkisi anlatıcıyı, anlatının etkisi karakteri iyi bir yere taşıyabilir.
Mustafa Özgün
@ozgunmustafa·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Öyle miymiş?
Öyle miymiş?Şule Gürbüz
8.4/10 · 1.422 okunma
Duyularımızın ortak yaşamışlığı aracılığıyla aşkı paylaşmaktansa, ona sözcüklerle sahip çıkmaya çalışıyoruz. Her aşk farklı olduğuna göre(farklı kokular, farklı dokunma biçimleri, farklı psikolojik roller), her aşkta paylaşılan sözcüklerde farklı olur, diye düşünüyor insan. Ama hayır! Kalıp sözcükler yaşadıklarınızdan daha önemli. Ve seni seviyorum tümcesindeki totaliter sahiplenme tüm aşk deneyimlerini standartlaştırıyor. Aşkı nicelleştiriyor.
629 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.