Emir ve Hasan, birlikte büyüyen süt kardeşler. Biri evin ağasının oğlu diğeri hizmetkarın oğlu. Emir, Hasan’ın Emir Ağası, evin tek varisi, Hasan’ın koşulsuz şartsız sadakat ile bağlı olduğu kişi. Peki Hasan sadakatinin karşılığını ne kadar alabilecek ?
Kitap, Emir’in hayatını anlatmasının yanı sıra bizi Afganistan gerçekleriyle de yüzleştiriyor. Afganistan’ın nasıl adım adım çöktüğünü, halkın kurtulduk diye sevinç naraları atarken nasıl daha kötü bir hale düştüğünü okuyoruz. Kitabın baş karakterleri -arka kapağını okuduğumuz zaman tabi- bize Emir ve Hasan gibi gelse de Emir ön plandaydı. Zaten kitap Emir’in ağzından anlatılıyor. Ben isterdim ki Hasan’ın hikayesini de daha çok okuyalım. Belki de okumadığımız daha iyi olmuştur bilmiyorum. Çünkü bana göre kitapta anlatılanlar oldukça yüreğe dokunuyor, duygusallaştırıyor. Bir de Hasan’ın hayatını daha ayrıntılı okumak daha çok duygusallaşmamıza neden olabilirdi :). Kitapta sevdiğim bir diğer şey ise farklı bir kültürü anlatıyor olmasıydı. Ben farklı kültürler tanımayı seven birisi olduğum için bu hoşuma gitti. Tabii gönül isterdi ki Afganistan’ın daha güzel yıllarını okuyabilseydik. Ama bir yandan da ülkenin nasıl bu duruma geldiği hakkında daha iyi bilgi edinmiş oluyoruz. Kitabı çok sevdim. Her şeyi biliyor olmama rağmen tekrar okur muyum, evet okurum. Sonu beklediğim gibi mi bitti peki, kısmen. Tabi bunun nedeni olaylar tahmin ettiğimden daha farklı geliştiği için aslında. Ama yine de çok güzel bir kitaptı. Okumaya değer. Şimdiden keyifli okumalar :).