Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sena

Sena
@ozz_sena
Kimseler görmedi,bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına, ben geçtim
En güzel ve en zor vedaların damaklarda kalan tatlarla yapılan vedalar olduğunu biliyordu yaşlı adam..
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Oysa geçmiş,uğurladığımız bir misafir; gelecek ise henüz tanımadığımız bir yabancıya benziyordu
Sayfa 112Kitabı okudu
Ne garip… Büyü dükkanına gelirken aradığım dolu dizgin askı bulmayı hayal ediyordum, ama daima yaptığım gibi burada da karşıma çıkan ilk dalgadan korkarak gördüğüm en yakın limana sığındım,açık denizlerden vazgectim. Oysa gerçek yaşamda kıyıdan seyrederken ruyamda hep açık denizlere yol alıyordum. Hayret! İnsan bazen bir yeniliği denerken bile eski alışkanlıklarını tekrar ediyor. Tıpkı bir kumarbazin kumarı bırakacağını kanıtlamak icin bahis oynaması gibi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben cesur olmadığım sürece yaşam acımasız olacaktı.
Müşterilerimden biri mutluluğu bir kibritin alevine benzetmişti. Ya esen bir rüzgar söndürür,ya siz üflersiniz ya da sonuna kadar yanıp kendiliğinden soner dediğini hatırlıyorum. Kibritin alevi önünde sonunda söner ama başka bir kibrit yakma şansınız daima vardır.
Reklam
Tozu dumana katan dörtnala duyguların ic dünyasını nasıl da bir savaş alanına çevirdiğini anımsadı. Bu savaşlara kumandan dayandırmak mümkün değildi, tüm kumandanları yutan savaşlardı bunlar. Herhalde savaş ateşinin tek hayali zafer meşalesinin alevine dönüşmek olsa gerekir. Zafer meşalesi ise ancak savaştan arda kalan yakılıp yıkılmış savaş alanını aydınlatır. Ne yazık ki savaşlardan sonra görüp görebileceğiniz tek şey budur. Ve anlarsınız ki savaşta önemli olan savaşma gücünüzden çok acıya dayanma gücünüzdür.
Sanırım ne demek istediğinizi simdi anlıyorum, eğer elli beş yılın bedeli bu ise pes ediyorum. Belleğimden vazgeçemem. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Bir kadının, çok istediği bir tokayı,saçları karşılığında satın almasına..
Geçmişi hatırlamayalar,onu bir kez daha yaşamak zorunda kalırlar
Dünya bize mutluluk ve mutsuzluk vermek için var olmamıştı. Bir şeyler yaşıyorduk ve olanlara biz anlam yüklüyorduk.
Neyi başarırsam başarayım her zaman başarısız olduğum konular olacaktı. Dünya bir insanın kaldırabileceğinden ve yapabileceğinden çok daha fazlasını barındırıyordu.
Reklam
Toplum, daha çocukluktan başlayarak her birimizde birincil eğilimleri,diğer bir deyişle,ilkel bir psişizmin dışavurumunu bilinçdışına gönderir ama insan daha sonra bunu aşar ama tümüyle ortadan kaldıramaz.
Ancak dünyanın bir adım dışına çıkan biri,onun acısını yüreğinde hissedebilir
Derin düşüncelerle yaşanan bir hayatın en tuhaf kurallarından biri oturup sorunları çözemiyor olmanızdır
Kendimi unuttuğum zamanlardaki kadar mutluydum.Cennet, başka hiçbir yeri düşünmediğiniz bir yerdi..
Hiçbir yere gitmek; Leonard Cohen’in de daha sonra altını çizeceği gibi dünyaya sırt çevirmek değil, daha net görebilmek ve daha derinden sevebilmek için ondan ara sıra uzaklaşmaktı.