"Sakın tepenize sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."
"İffet-i kalp nasıl olur?"
"Nasıl helalin olmayan biriyle herhangi bir münasebet iffeti gideriyorsa kalbe de Allah'tan başkası helal değildir. O'ndan gayrı oraya her ne girerse kalbin iffeti gider
... Yusuf bu evde olanları bütün teferruatıyla öğrenmek için yanıyordu. Fakat kime sorabilirdi? Şahinde'ye mi? Dinleyeceği şeyler belli idi. Herkesin yaptığı yetmiyormuş gibi bu kızı şimdi de kendisi mi üzmeliydi? Muazzez'in hâlâ temiz olduğu ve kendisini sevdiği hakkındaki kanaati kâfi değil miydi?