Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağla Özden

Reklam
“İyi niyetli olanlar, kötü niyetli olanlarla aynı tarzda davranıyorlardı.”
“Politika halktan gelen yetenekli ya da az yetenekli pek çok gencin yüksek öğrenim görmesini mümkün ve doğal kılmıştı, ancak bizler bu eğitimi kendimize bir iş bulmak dışında neye kullanacağımızı bilemiyorduk.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Yok olmaktan korkuyorum. “İnsanlaşmak” bu mu acaba? Yokluk korkusu mu bu?”
“… size hiçbir şey katmayan insanlara istemeden verdiğiniz acıyla neden mutsuz oluyorsunuz ki?”
Reklam
“Bir dilek nasıl gerçekleşir? Sadece çalışarak mı?” diyor. “Hayır” diyor yumuşak bir ses tonuyla. “Olayların sana gelmesi gerekir, tıpkı yabanarısını çeken orkide gibi.”
“Mesele şu ki, bitkiler ve hayvanlar genlerine işlenmiş olanı asla kaybetmezler ancak insanlar, günden güne düşünen ama artık hayal kurmayı bırakan birer makineye dönüşüyorlar.”
“Daha ortada olmayan olaylar üzerinden beslediğiniz bin yıllık korkularınız gün gelir meyvesini verir.”
“Tabiat şairleri etkiler. Ama şairlerin tabiatı çok fazla etkilediğini söyleyemeyeceğim.”
Reklam
“Ölmekte olan bir ağaçta, yerini neyin alacağı endişesi vardır. Görevlerinin yerine getirilmesine, rolünün devam ettirilmesine, bıraktığı boşluğun doldurulmasına ihtiyacı vardır. “
“Ölümden sonraki yaşamda ağaçlar ve insanlar da birbirine kavuşur mu?”
“Sizinle birlikte yaşadığım üç yüz yıl, ölümden sonraki hayata dair farklı bakış açılarınız olduğunu öğretti bana. İnkâr, kaygı, sapkın arzu ve hayaller, yok sayma, ıstırap ya da tutkunun, dinin, sanatın ve sefahatin içinde bir sonsuzluk hülyası... “
“Hiç kimse bana onun gibi bağlanmamıştı. Bunun sebebi muhtemelen oğlunu öldüren o Alman kurşununu hâlâ gövdemde saklamam.”
Sürücü, demir koltuğunda oturuyordu. Kendi isteği olmayan dümdüz rotasın­ dan, kendi malı olmayan, hiçbir sevgi duymadığı traktöründen, kontrolü altına alamadığı gücünden gurur duyuyordu. O ürün büyüdüğü, hasat edildiği zaman, kimsenin eli sıcak toprak to­pağına değmemiş, kimsenin parmakları arasından yere toprak elenmemiş olacaktı. Ne kimse tohuma eliyle dokunmuş, ne kim­se büyümesi için özlem duymuş olacaktı. İnsanoğlu kendi yetiş­tirmediği şeyi yiyecekti. Ekmeğiyle arasında bir yakınlık olma­yacaktı. Toprak o demirlerin altında doğuracak, yavaş yavaş o demirlerin altında ölecekti. Söz konusu olan sevgi ya da nefret değildi çünkü. Ne hayır dua vardı ortada, ne lanet.
1.278 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.