Zeynep
@peaceful_
15 kütüphaneci puanı
1634 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
398 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Yaşar Kemal'le güzel bir dönüş yapalım bakalım :)
Zeynep bir yorumu yanıtladı.
#189398112
Mutlaka ve mutlaka Ahmet Ümit serisine devam edin hiç pişman olmazsınız. İnceleme güzel olmuş elinize sağlık ✨
Evet ben de devam etmeyi düşünüyorum, teşekkürler :))
4 sonraki yanıtı göster
Bazı insanlar bedendeki ısı değişikliklerini ölçerek ve yumurtlama sırasında sevişmeyerek korunur.
Sayfa 282 - Say YayınlarıKitabı okudu
"Regl dönemleri yeniaydan yeniaya, ay döngüsüyle uyumlu pek fazla tür bulunmaz. İnsandaki bu özelliğin bir tesadüf olup olmadığı ve eğer öyleyse bunun nedeni bilinmemektedir." (Sayfa 283)
Okur Takip Önerileri
Testosterona benzer hormonlar, cinsel organların gelişmesi ve su mantarlarına kadar giden cinsel davranışlar açısından merkezi bir öneme sahiptir. Bugün bu kadar yaygın olduklarına göre streoidler oldukça erken bir dönemde evrimleşmiş olmalıdır. Belki de varlıkları bin sene öncesine, seksin icadına dayanıyordur.
Bu transtürler aynı molekülü kabaca aynı cinsel amaç için kullanır ama bunun tuhaf bazı sonuçları vardır. Örneğin, domuzdaki ana seks feremonu 5-alfa-androstenol, kimyasal açıdan testosterona yakındır. Bu feromon tıpkı insan erkeklerinin tükürüğünde testosteron olması gibi, domuzun salyasında bulunur. Salyalarını akıtan erkek bir domuzda bu streoidin kokusunu alan dişi domuz hemen arkasını dönerek, pozisyon alır. Garip bir şekilde aynı steroidden yermantarında boğanın salyasında olduğundan daha fazla bulunur. Bu durum özellikle Fransız mutfağının vazgeçilmezi olan toprak altındaki yermantarlarını (trüf) bulmaları için domuzların neden gastronomlar tarafından kullanıldığını açıklıyor gibidir.
Sayfa 279 - Say YayınlarıKitabı okudu
"Tüm bunların ışığında 5-alfa-androstenol'ün erkeklerin koltukaltı terinde bol miktarda bulunmasına ne demeli peki? Hijyen kurumsallaşmadan, parfümler deodorantlardan çok önce insan ve öncesi kur yapma ve çiftleşme davranışında bu durum bir rol oynamış olabilir mi? (Fark etmemek mümkün değil, kadınların burnu genellikle erkeklerin koltuk altıyla aynı yüksekliktedir.)"
Zeynep yorumladı.
260 syf.
·
Puan vermedi
·
53 günde okudu
Kesinlikle okunması gereken kitaplardan, en kısa sürede okumalısın :)
Canlı bir organizmanın oluşması için gereken, geçmişte görülmüş olabilecek tüm koşulların halihazırda da var olduğu sık sık söylenir. Ama içinde her türlü amonyum ve fosfor tuzlarının yanı sıra ışık, sıcaklık, elektrik gibi koşulların da bulunduğu küçük ılık bir gölette bir protein bileşiğinin oluştuğunu hayal edebilirsek eğer (ki çok büyük bir "eğer"dir bu!), günümüzde böyle bir madde hemen tüketilir veya absorbe edilirdi, oysa canlı varlıklar oluşmadan önce böyle olmazdı. Böylece Darwin günümüzde yaşamın ortaya çıkmasınının pek mümkün olmadığı çünkü organizmaların gerekli kimyasal bileşenleri sürekli tükettiği sonucuna varmıştı. Öte yandan, yaşam ortaya çıkmadan önce yaşamın kökeni için gerekli kimyasal koşullar yaygın olmalıydı.
Sayfa 43 - Metis YayınlarıKitabı okudu
"1920'lerde hem Rus biyokimyacı Alexander Oparin hem de Britanyalı biyolog J. B. S. Haldane yaşamın ortaya çıktığı ortamda oksijen bulunmadığının farkına vardı. Dünya'nın oksijen zengini atmosferi bitkiler, algler ve bakterilerin yaptığı fotosentezin bir sonucudur. Oksijensiz bir atmosfer prebiyotik kimya için daha uygundur çünkü oksijen organik maddeyi karbondioksite dönüştürerek karmaşık moleküllerin birikmesini engeller. Gerçekten de, onlarla aynı dönemde yaşamış olan jeolog Alexander MacGregor 1927'de bulduğu Arkeyan Devir'den (3,8-2,5 Ga öncesinden) kalma tortul kayaçların eski atmosferde oksijen bulunmadığını gösterdiğini ortaya koydu. MacGregor, Zimbabwe'de bulunan demir minerallerinin modern tortul kayaçlardan farklı olarak oksitlenmemiş olduğunu gözlemlemişti; modern tortul kayaçlarda ise atmosferdeki oksijenin demir içeren minerallerle tepkimeye girmesiyle oluşan pas renginde demir oksitler vardır. Günümüzde, MacGregor'un akıl yürütmesi pek çok veriyle de destekleniyor."
Zeynep bir yorumu yanıtladı.
Entropi teriminin ne olduğunu açıklamak gerekiyor. Hızlı ve basit bir açıklama arayan çaresiz öğretmenler sıklıkla bunu "düzensizlik" olarak adlandırır. Entropi düzensizlik değil, parçacıklar arasındaki enerji yayılımının kesin bir ölçümüdür, söz konusu parçacıklar ister atomlar ister moleküller olsun.
Sayfa 17 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Bir organizma tehlikeli bir durum olan maksimum entropi durumuna yani ölüme
yaklaşma eğilimindedir. Yalnızca çevresinden sürekli negatif entropi çekerek bundan kurtulabilir, yani canlı kalabilir... Daha gelişmiş hayvanların beslendiği düzenlilik türünü oldukça iyi biliyoruz: yiyecek olarak kullandıkları az çok karmaşık organik bileşiklerde bulunan fazlasıyla düzenli bir madde biçimi. Bundan yararlanılan sonra, onu epey bozulmuş bir halde ortama geri bırakıyorlar."
"Ne yazık ki Schrödinger besinlerin düzenli yapısını açıklamak için bilimde yeri olmayan "negatif entropi" kavramını ortaya atmıştı. Ayrıca bazı organizmaların büyümesinde entropi artışı, besine kıyasla bozulmuş biçimdeki metabolik atıklardan değil öncelikle ısı üretiminden gelir."