Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Aslihan Yayla
Aslihan Yayla
@postityorumlar
Sıradan bir okur yazar...
ürün tasarımı
NABA
istanbul
3 Haziran
993 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Aslında sıradan bir adam Prof. Kein, sadece kitaplara birazcık düşkün. Birazcıktan kastım; 25.000 tane kitabı var. Düşünmesi büyüleyici olduğu kadar her birine özen göstermesi de bence güç bir durum, öyle değil mi?
İşte bu yüzden tıpkı kitaplarına kendi gibi özen gösteren Theresse ile evlilik yapıyor. O mu kim? Evde görünmeden temizliğini,
Shannon Lynch henüz on beş yaşında ve bu süreç boyunca hem evde hem de okulda zorbalığa maruz kalmış. Neden dersiniz? Sessiz, sıradan ve belki biraz ufak tefek oladuğu için olabilir mi? Hiçbir şey zorbalık yapılmasını haklı göstermiyor. Shannon'ın yaşadığı bu durum onu son noktaya getirmiştir. Devlet okulundan koleje aldırdığı kaydı ile yepyeni bir başlangıç yapmak ister.
Okulun popüler ragbi yıldızı Johnny için sıradan bir günken Shannon okulu kısaltmak için sahadan geçmek ister. Johnny'nin fırlattığı ragbi topu Shannon'ın tam kafasına isabet eder. Kızımız oracıkta bayılınca da iki ana karakterimizin tuhaf dostlukları böylece başlamış olur. Aile, dostluk, aşk, güven, lise travmaları, şiddet ve bazı tetikleyici unsurların bulunduğu uzun soluklu bir kitaptı. Shannon ve Johnny arasındaki o sinerji okura kesinlikle geçiyor. Belki bu ilişki biraz yavaş ilerliyor ama ikili arasındaki o esans öyle haklı bir pozisyona giriyor ki en az yazar kadar okurunda içine siniyor.
Bir seri ama bence bağımsız da okunabilir. Yazarın kesinlikle geçmişinde bu tür haksızlıklara uğradığını ya da bu durumlarda olanlara şahit olduğunu düşünüyorum. Gerçekten keyifli bir romandı. Tavsiye ederim.
Anne kız çekişmesi abla kardeş çekişmesine benzer derler. Ne kadar doğru bilemem. Fakat bazen halının altına bakmak yerine üstündekileri doğru kabul ederiz. Ne demek şimdi bu? Bir kavga ya da küslükte bilin ki tek taraf tüm suça sahip değildir demek istiyorum.
Hayat hepimiz adına farklı işliyor. Benzer yönlerini elbet tahmin edebiliyoruz. Fakat başımıza gelen bir durumda bile nasıl tepki vereceğimiz muamma. Peki ama ya bağırmak istesekte sesimizin çıkmadığı o anlar? Bu kitapta anne kız ilişkisindeki çocuk kısmına ışık tutacağız. Genç bir kadının annesinden utanacak kadar nefret etmesi, sevmeye çalışırken kendine öfke kusması ve haklı haksız tarafları görmeye başlarken kendi benliğinde "ben kimim" sorgusuna geçecek. Sanki biz psikiyatrist koltuğundayız. Özlem ise bize danışan olarak gelmiş. Kulak verdikçe hayatına dair notlar alıyoruz. Peki kim haklı? Geçmiş travmaların hesabını sadece anneye mi kesmeliyiz?
Avuç içinizi göğüs kafesininize yakın tutunca küçük bir sızı hissedeceksiniz. Bu, kitaptaki Özlem'in vicdan muhakemesinin başladığı anlamına geliyor. Annesine diliyle, aklıyla ve tavrıyla işlediği günahların bağışlanması için günah çıkarıyor. Peki tamamen suçlu taraf kim?
Altını keçeli kalemle çizdiğim çok yer oldu. O perdeler en iç sıkan ama en haklı cümlelerdi. Belki yazar kadar size ifade edemeyebilirim. Lakin kağıdın elinizi kesmesi gibi sonradan hissettiren bir sızı bırakıyor sizde. Gönülden tavsiyemdir.
Okur Takip Önerileri
Radyoda sesini kıstığın, televizyonda tahammül edemediğin, Youtube'da başka videolara geçmek istediğin ve sosyal medyadaki sokaktan vatandaş videoları keşfedinde tam önüne tokat gibi çıksa da sen yine değiştirmek için yeltendiğin o mevzular bunlar. Hani o en doğrusunu ben bilirim dediğin o üstü kapanmış mevzular. Memleketimin, geçmiş tarihini günümüze kadar eşeleyen başlıklar bulacaksın bu kitapta. Sana bana bir çocuğa anlatır gibi tane tane anlatacak.
Kabul; Oğuzhan Uğur gibi havalı bir giriş olmadı. Fakat mevzumuz başka; tarihte kulaktan bilgilerle toprağımızda neler yaşandığını kaynakçalarla gösteriyor. Öyle ki o bilinen bilgi yığınını "ah bu böyle miydi?" sorunsalıyla çürütülüyor. Ben ilk kez tanıştım "yazar Oğuzhan Uğur ile". Youtube'dan daha kişisel, daha filtresiz ve net bilgilerle teke tek konuşuyor seninle. Gençlere nasihat veriyor. Benim gibi yaşıtlar ise vatanseverlik aşkınla başbaşa kalıp seni düşündürtmeye sevk ediyor.
Kadından, haktan, çocuktan, eğitimden, eşitlikten, sanattan, sorumluluktan, teknolojiden, tarihten, günümüzden, nesillerden, yanlış bilgiden ve önyargıdan bahsederken kulağına küpe yapar buluyorsun kendini. Hangisini doğru savunuyor, hangisine destekliyorum diye düşünen sen; bir kez de bu kalemden dinle memleket mevzularını.
#memleketmevzuları #oğuzhanuğur #nemesiskitap
Eğer tatlılarla aranız iyiyse bu kitap sizi okurken gülümsetecektir. Kitap kendi içinde beş hikayeden oluşuyor. Bu hikayeleri asıl ilginç kılan ise başlıklarının tatlı isimlerinden oluşması. Aklınıza hemen tatlıların yapılış şekilleri düştüyse doğru noktadayız demektir. Yazar, her hikayede o tatlının bir nevi temasını kurguya işliyor.
Bence farklı bir fikir, sizce nasıl? Hikayeler kardeşlerin ve kuzenin yaşadıklarını konu alıyor. Aslında bağ kurmak istenirse hikayeler arasında yakınık bulabilir. Fakat yine de bana göre bağımsız okunabilecek bir kitap diyebilirim. Eğlenceli, özlediğimiz o yazın deniz kokusunu çekmemizi sağlayacak. Aynı zamanda tatlı yakınlaşmaları gördükçe o samimiyeti içinizde hissedebileceksiniz.
Eğer eğlenmek isteyenleriniz buradaysa bu kitap size tavsiyemdir. Yazarın başladığım ilk kitanı oldu. Son olmayacağı kesin.
#genclikyazvetatlidusler #büşraköprü #parolayayınları
Autumn ve Finn bu kitapta iki ana karakterimiz. Çocukluklarından beri birbirlerini tanıyorlar. Öyle ki aralarındaki bağ kopmayacak kadar sağlamdır. Pardon(!) sağlam mı dedim? Geri alalım o kısımı çünkü yaş aldıkça aralarındaki garip bağ zayıflamaya başlıyor. Lisenin popüler ismi Finn ve okulun tuhaf düşünceli kızı -bunu onun ağızından okudukça fark ediyorsunuz- Autumn. Peki neden birbirlerini görmezden gelmeye başladılar?
Peki o Autumn garip düşüncelerine ne demeli? Kitabın büyük bir bölümünde sanki gizli bir günlük okuyormuş fakat her an Autumn tarafından basılacakmışsınız gibi hissediyorsunuz. Finn tatlı bir karakter olarak zihnimizde kalır kalmasına fakat iddia ediyorum son sayfalar size neden ve niçin okuduğunuzu açıkmıyor.
Tebrikler yazar, bu sonu beklemiyordum. Sizi yazar öyle bir faka bastırıyor ki "hadi canım..." mırıltıları istemsizce ağzınızdan çıkıyor. Herkes hata yapar. Hele ki gençlik hataları olağandır. Yazarın bize inatla demek isterdiği sihirli cümleler bunlar. Siniriniz bozulacak mı? Evet. Kalbiniz kırılacak mı? Kesinlikle. Peki bu kitabı merakla tek oturuşta bitirir misiniz? Bitirdiğinizi bile anlamayacaksınız.
#eğerbenimleolsaydı #ifhehadbeenwithme #lauranowlin
Bir internet sitesinde tanıştığı bir kızla yazışığ daha sonra buluşan Ruslan için sıradışı bir randevu olacaktı. Uzun zamandır internet ortamından konuştuğu kızdan oldukça hoşlanmıştı. Biraz yakınlaşmadan ısırılması ise beklenmedik oldu. Önce ne olduğunu kavrıyamadı ama daha sonra her şey için fazlasıyla geç kalmıştı.
Onu ısıran ilay ise pekala bir ölümlüyü ısırmaması gerektiğini biliyordu. Bunun cezası ise sonsuza kadar dönüştürdüğü kişiden ayrı kalacaktı. Birliğin kararına göre ise Ruslan eğitim alabileceği bir okula gönderilir. İstanbul'a gitme yolculuğunda bir kızla tanışır. Yeni vampirimiz hayatında olan şeyleri kontrol etmekte biraz zorlanıyor. Peki kıza ne oluyor? İşte olay tam da bu noktada başlıyor.
Yazarın kalemiyle ilk tanışmam. Oldukça yaratıcı ve karakterleri tanıtış şekli beni mutlu etti. Farklı bir arayış içinde olanlar var ise bence bu tam size göre bir seri. İkinci kitapta acaba neler olacak diye düşünmeden edemiyor insan. Bence bir şans verilmeli.
#kanmevsimi #ekinskoch #ephesusyayınları
Ava'nın tek istediği intikamdı. Annesini öldüren vampiri bulmak için girdiği bu tehlikeli yolda onu uzun bizleri de kapsamlı bir okuma bekliyor. Koruyucu ailede küçük kardeşiyle yaşamak zorunda kalır. Annesinden kalan bozuk paralar ile illüzyon yapmayı ve kendini bu konuda geliştirmeyi seviyor. Kimseye gerçek anlamda güvenmediği gibi gülümseyişini dahi sakınıyor. Vampir görebilen neredeyse on yıldır kimse olmamıştır. Kendini bu konuda oldukça geliştiren Ava'da intikamını uzun bir süre alamayacağını düşünür.
Bir gün gittiği sihirbaz gösterisinde gönüllü olmayı seçer. Kısa sürede fark eder ki bu bir numara değildir. Çevresindeki insanlar gerçekten sihir yapabiliyordur. Ava bazı şeylerden şüphelenir ve kulise gizlice sızar. O esnada göreceği manzara karşısında affalar. Bu topluluk hiçte hafife alınacak türde kişiler değildir. Ava bir tecih yapmanın eşiğindedir. İntikamını almaya yardım etmeyi öneren topluluğa katılmalı mı yoksa...
Kitap sizi pek çok ters köşeye yatırıyor. Özellikle kitabın bir noktadan sonra yarışma kısmını oldukça yaratıcı buldum. İlk sayfalar sıradan başlamışken kitabın ortalarında nasıl hızla okuyacağınıza şaşıracaksınız.
#acımasızillüzyonlar #margiefuston #artemismilenyum
Everly, henüz 11 yaşında küçük bir kızken babasının kasabada başka bir kızını kaçırmıştır. Everly kızı ailesine kavuştursa da zorlu bir süreç geçirmiştir. Bu yüzden de kasabadan ayılmış, tüm geçmişi arkasında bırakmıştır. On altı yılın ardından geri dönmek istemese bile annesinden aldığı mektup onu kaçtığı kasabaya geri döndürür.
Kasabadaki ilk gününde kapısını çalan şerifin kim olduğunu öğrenmesi ise her şeyin üstüne tuz biber eker. Çünkü babasının yıllar önce kaçırdığı küçük kızın abisi kadabanın şerifi Hayes Easton'dan başkası değildir. Bu olayın üstüne dönmüş olası şerifin hiç hoşuna gitmez. Onu buradan göndermek için elinden geleni yapacaktır. Peki ama Everly'ni gönderebilmek o kadar kolay olacak mıdır?
Aşk hiç ummadıkları zaman kapılarını tıklattığında her ikiside hazır değildi. Sizce her şeyi sineye çekmek basit mi? Bunu anlamak için bu sıcak ve samimi kasaba hikayesini okumanızı öneririm. Everly'nin suçu olmamasına rağmen kendini suçlu hissederek yaşama çabası beni çok etkiledi. Özellikle insan psikolojisini tahlil edebilen yazarları ayrı kefeye koyuyorum. Olay aktarımı acelesiz ama bana göre yerinde bir hızda ilerlemiş. Everly'nin şansı sizce güler mi? Bence mutluluğu hal ediyor. Hafif bir yetişkin içerik vardı, bunu söylemeden geçemem. Şimdi kitaplığımdaki okunmuş kitap rafıma koyarken serinin devamını heyecanla bekliyorum.
#parçalanmışyıldızlar #tatteredstars #catherinecowles #pukkayayınları
Zorie ve Lenon çocukluk yıllarından beri dostluklarını sürdürürler. Fakat yaş aldıkça iki tarafında duyguları değişmeye, birbirlerinden etkilenmeye başlarlar. Okula dönüş dansında beklenmekdik bir olay olur. İki en yakın dost ve hatta birbirilerinden hoşlanan iki gençken bir anda düşman olurlar.
Artık eskisi kadar birbirleriyle iletişim kurmazken görmek dahi istemiyorlardır. Bu bir yıl boyuncadevam etmiş, iki tarafta kendi sözlerini tutmuştur. Fakat ortak arkadaş grupları kamp yapmaya karar verince işler değişecektir. Kampta herkes tüm sırlarını birbirlerinin yüzüne ifşa ederken bilin bakalım bu durumdan en çok kim zararlı çıkar? Tabii ki Zorie, arkadaşları tarafından ihanete uğradığını tam o an öğrenir. Ertesi sabah karşısında eski dostu Lenon'u gören Zorie kampta tek başına kaldıklarını keşfeder.
Dostluk, aşk, güven, sırdaşlık, aile bağları, ihanet, sadakat ve bir tutam dram ekersek bu kitap tadından yenmez. Okumanızı tavsiye ederim.
#ışıltılıgözler #starryeyes #jennbennett #martıyayınları
İlk kitapta olduğu gibi -Belladonna- yine gotik esintilerin bulunduğu ve temposunun hiç düşmediği keyifli bir kitap Foxglove. Bir cinayetin tam ortasına düşüren yazar, Signa'yı bu kez Ölüm'den ayırmaya ant içmiş Kader'in avuçlarına ikna edici bir neden verir.
Yıllar önce sevdiği kadından ayıran kardeşi Ölüm'den bu kez intikamını aynı yolla alacaktır. Zira eğer intikamını almaya başarırsa sevgilisine tekrar kavuşacaktır. Bir yandan Signa'nın başına örülen çoraplar diğer bir yandan çevresinde hız kesmeden devam eden cinayetler onu tam bir kaosun ortasında bırakır. Peki ya Ölüm boş duracak mıdır? Aralarındaki mistik çekim ilerledikçe biz bu epik aşkı okuyor ve sanıyorum üçüncü kitap için adeta sayıklıyoruz. Bana göre ilk kitaptan daha fazla aksiyon vardı. Ve bu kitap kendini tahminimden çok sevdirdi. Yazarın akıcı kalemi size soluk aldırmayacağına eminim.
Her seride olduğu gibi spoiler vermemek için direnen benim tercihlerime güveniyorsanız bence bu seriye mutlaka bir şans verin.
#foxglove #adalyngrace #artemismilenyum
Bugünlerde çok mu kilo aldın? Gittikçe zayıflıyorsun, sahi kaç kilo oldun? Kaçımız şu sözlere maruz kalmadık? Yeme bozukluğu yer yaştan insanın başına gelebilecek ve toplumun bu tür söylemlerinden daha çok teşvikle bu yöne evrilleşmemizi sağlayan psikolojik bir rahatsızlık.
İşte bu hikayede bize bunun gibi toplum içinde ne derece etkisi altına aldığımız sözlerin bir yansıması. Tetikleyecek pek çok unsur varken bazen şunu söylemek içimizden "Sana ne?" sorusunu sormak belki de bizi bu durumlara sürüklemez. Herkesin tetiklendiği bir zayıflık-şişmanlık cümlesi varken niçin bunu pek çoğumuz elimizde olmadan yapıyoruz bir cevap bulamazken yazarın bizzat kendi ağızından, bu durumu yaşayanların tavsiyelerini bulacağımız eşsiz bir bölüm dahi var.
Ben çizgi roman insanı değilim diye düşünenler buradaysa bence bu kitabı farkındalık adına okumalı. Bir şans vermeniz en az bu eleştirisel döngünün dışında kalmanın bir diğer seçeneği bence, siz ne dersiniz?
#açhayalet #victoriaying #indigoyayınları
Geçtiğimiz yıl Cadılar Meclisi ile ayağıma çelme atıp yere kapaklanmamı sağlayan sevgili yazar, bu kez Lanetli ile üstüme çıkıp "bu yetmez" diyerek tepindiği için teşekkürler. Size bu serinin ikinci kitabını nasıl yorumlayacağım konusunda bir süredir düşünüyorum. En son sayfada yazarın bize Grey'in kim olduğunu söylemesi ile kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Willow'un yaşamı büyük ölçüde değişmeye başlayacak ve bizlerde en az onun kadar o uyum sürecini gözlemleyeceğiz. Grey'in aldığı bir takım riskler Willow'un güvensizlik problemi ile çok daha karmaşık bir hale gelir. Üst Meclis'in yok olması pek çok açıdan değişiklik yararırken ikilinin arasındaki bağ farklı bir boyut kazanacaktır. Cadımızın git gide artan büyü yeteneği Grey'i bile şaşırtırken kaderin onlar için ördüğü gelecek gittikçe yaklaşmaya başlar. Tek sorun Willow'un halen öfkeli ve bu ruh halidir. Çünkü yanlızca istediği intikamdır.
Yüzleşmeler, hiç tahmin edemediğimiz geçmiş sırlar ve yazarın ters köşeleri size bu seriyi okutur. Yetişkin okurların çok severek okuyacağına çok eminim.
#lanetli #thecursed #harperlwoods #pukkayayınları
Leigh ve Callie yıllar içinde iletişimini koparmış iki kardeştir. Kardeşlik kavramlarını uzun zamandır unutmuş bireyler dersek de bu yalan olmaz. Kız kardeşi ile yıllar önce yaşadıkları bir olaydan dolayı sessiz kalmaları bu ikilinin aralarında bir duvar örer.
Leigh kariyerini tırnaklarıyla inşa etmiş, güçlü bir savunma avukatı olmuştur. Kariyerine önem verdiği kadar normal denebilecek bir yaşam kurmak en çok çabaladığı gaye haline gelir. Bir çocuğu, iyi bir işi ve boşanma sürecini olabildiğince sakin bir şekilde sonlandırır. Kızı ve işi arasında kurduğu bağı sağlam tutmaya özen gösterirken büyük bir dava ile karşı karşıya kalır.
Bu dava alelade seçilmiş dosyadan ziyade sanki bizzat onun için gelen bir iş olduğunu kısa zamanda öğrenir. Çocuklukta yaşadığı kirli anılar su üstüne çıktıkça hayat ona en beklemediği yerden vuracaktır. Hem geçmişteki anılar hem de kız kardeşi ile aralarındaki sessizlik yeminleri artık tamamen yıkılmak üzeredir. Yüzleşme, geçmiş ve kariyeri üst üste gelmiş, tüm kurulu düzeni altüst olmak üzeredir. Peki ama o çocukluğundan kaçtığı korkular? Ya o yalan?
Sizi ilk bölümler biraz anlam karmaşasıyla yorabilir ama bence pes etmeyin. Çünkü kitap öyle bir yere evrilip sonlanıyor ki yazarın bize tek dediği "neler olacağını asla tahmin edemezsin" tiradı tüm tahminlerinizi çürütecek. Küçük okurların bazı tetikleyici unsurlardan dolayı okumasını tercih etmem fakat iyi bir psikolojik gerilim okuruysanız ve tabii ki sağlam bir ruh haline sahipseniz hiç düşünmeden okumaya başlamanızı öneririm.
#yalancıtanık #karinslaughter #martıyayınları
Okyanusun serin sularında bir kurguya kucak açmamızı sağlayan Waverly, dokuz yıldır işlerinde başarı sağlayan fakat çocuklarına yeterince gerekli özeni sağlayamamış anne babalasının ikili hayatında gidip gelen bir kızdır. Bu dalgalı hayatına bu kez halası tarafından el konulup, Holden'a gitme kararı veren Waverly, Alaska'dan Florida'ya gider.
Halasının komşusunun oğlu Blake ve akabininde pek çok yenilikte cabası olur. Yüzme dersleri, bitmeyen sıcaklar ve Blake sayesinde sosyal bir hayata kucak açan Waverly, bir yandan aşkı da deneyimlemeye başlıyacaktır. Fakat bazı güzel şeylerin elbette sonu olduğu gerçeği kızımızın hayatını tam rayına oturtmuşken yazın bitmesi hiçte iyi olmayacaktır.
Sıcak bir hikaye okumak isteyenler kimler? Dostluk bağları, içten bir aşk ve aitlik duygusu bu kitapta ağır basan temeller. Özellikle yan karakterlerin sizi gülümsettiği ana karakterlerimizin gergin başlayan dostluktan aşka dönüşü sizi resmen tek oturuşta bu kitabı bitirmeye mahkum edecek. Her bölümünden keyif alacağınıza bahse girerim. Kitabın filmi 9 Şubatta vizyon yüzü görmüşken bence okumadan izlemeyin.
#float #katemarchant #artemismilenyum
