Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aynen kapitalist toplumda oldugu gibi, sosyalist toplumda da kadinlar "başkası" olarak kalmayı sürdüreceklerdir. Temel sorun, kadinlar "başkası" haline getiren mekanizmalarin ortadan kaldırılıp kaldırılmamasında yatmaktadır.
Insanlar düşüncelerini ve yaşayışlarını değiştirebilecek tercih imkânina her zaman sahiptirler, insanlarin tercihleri onların özünü oluşturur ve bu öz degismez degildir, insan özgürlügü tüm yapiları reddetmeye ve yerine yenilerini koymaya imkân tanir niteliktedir.
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
#Kılavuz gotik ile polisiye karışımı kurgusu ve üst kurmacalarıyla postmodern roman türüne giren bir eser. Okuru, rüya/hayal gücü/kurmaca ve gerçekler arasında gidip gelen kurgusuyla edilgen konumdan çıkarıp boşlukları doldurmaya yönlendiriyor. Bilge Karasu'nun eserlerinde "ölümle-sevi iç içe" geçtiği bilinmektedir. Bu eserde de
Kılavuz
KılavuzBilge Karasu · Metis Yayınları · 2019731 okunma
Postmodern yazarların kendilerinden önceki yapıtları altmetinler olarak kullanmayı, onlardan kendi yarattıkları kurmaca içinde yararlanmayı, bazen onlara öykünmeyi, bir adım sonra da parodisini yapmayı bir yaratma eylemi olarak gören tutumları da Ataç’ı sinirlendirebilirdi.
Neoklasik gözlerimle postmodern dudaklarım uyum içersinde aslında. Yalnızlıkla aramızdaki ezeli rekabetten ucuz espri anlayışımla yine ben galip ayrılacağım.
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#HiçlikyadaHerşey aslında adında bile çok şey gizli olan şiirsel bir anlatıma sahip kısa ama etkili, sanki biraz da iç hesaplaşmalarımızı anlatan bir öykü. Yazarımız #TuğbaSaydam bu ilk kitabında adeta kelimeler ile dans etmiş ve okura keyifli bir o kadar da sorgulayıp düşündürecek bir öykü çıkarmış ortaya. Öykümüz hayatta karşısına çıkan olumsuzluklara sürekli şikayet eden birine dönüşen bir kadının iş yaşamını, hayatına giren Ademler ile olan sorunlarını, kaybolan eşyaların tekleri ile yaptığı sinir harplerini ve kaybettiği kedisine olan özlemini anlatıyor. Aile sevgisinden yoksun büyüyen karakterimiz hayat mücadelesinde yenilmesinin sebebini buna bağlarken başarısızlıkları için hep kendini suçluyor. Belki bu yüzden de hayatına ortak ettiği Ademleri yanında tutamıyor. Karakterimiz yaşadığı yalnızlığı kedisi Hector'u kaybedince daha fazla hissediyor ve içinde yaşadığı çelişkiler ile var olma savaşı veriyor. Daha çok monolog şeklinde ilerleyen Hiçlik ya da Herşey i okumanızı tavsiye ederken ben de yazarımızın devam kitabı Derinlik in sayfalarında kaybolmaya gidiyorum. @saydamt @kdysosyal
Merve Karadavut
Merve Karadavut
#öykü #postmodern #neokumalı #reklam değiltavsiye
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024112 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Her insan kendi hayatının yazarıdır demişti Ay Sarayı adlı kitabında Paul Auster. Bu incelemeyi yazmak benim için hala çok zor, çok yakın bir zaman diliminde kaybettik Paul’u. Onunla beraber Solomon’da gitti, Daniel Quinn de, William Wilson da… Onunla beraber onun kurduğu tüm dünya romanlarının başına yıkıldı sanki. Yazarın romanlarındaki
Cam Kent
Cam KentPaul Auster · Can Yayınları · 20181,203 okunma
Müslümanlık, bir tür toplumsal terapi'ye indirgenmemeli... Bana kalsa ilahiyat eğitimini lisansüstü yapar, fizikten, iktisada, mühendislikten, yabancı dillere, dört yıllık üniversite eğitimini başarıyla tamamlamış olanlara açarken, diğer yandan din bilgisi derslerini liseden itibaren tüm okullara (öğrencilerin mezhep ve diğer farklılıklarını mutlaka gözeterek) zorunlu ders olarak koyar, İmam Hatipleri 'meslek' liseleri olmaktan çıkartırdım." derdi. Müslümanların yaşadıkları zamanın özelliklerinin farkına varmadıklarını söylerdi: "Yaşanan sürecin postmodern olduğu doğru ancak Müslümanların yaşanan sürecin bilinçli olarak tanımlayıp tanımlayamadıkları da başka bir mesele."
Sayfa 101 - Turkuvaz / Alev AlatlıKitabı okudu
Postmodern Dönemin 'Aşırı Anne'leri
"Yeni teknolojiler çocuk sahibi olmayanları çocuk sahibi yaparken, hastalıklı genleri yok edip sağlıklı nesiller vadederken, aslında sadece varlığımızı devam ettirme tarzınıza müdahale etmiş olmuyor; insanlığı, anneliği tecrübe ediş tarzımızı da derinden etkiliyor."
164 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir türlü bahar gelmeyince kıştan kalma okuma planlarıma geri döndüğüm doğrudur. Bu ayki Nobelli yazar okumamı Patrick Modiano'dan yana kullandım. Aslında, bazı çevrelerden gördüğüm olumsuz yorumlardan ötürü biraz ön yargıyla başlamıştım. Fakat, umduğumdan daha çok beğendim. Evet, neden Nobel diye bir sorgulama yaşadım. Nobel ödüllü yazarlar listesinde Marquez, Ernaux, Ishuguro gibi net ölçüde iyi yazarlarla karşılaştığımız için, ben bu listeye Modiano koymazdım gibi geldi. Bu romanda, Fransa-Cezayir Savaşından kaçarak bir otele sığınan ve oradaki insanlarla ilişkiler kurarak kendini bulmaya çalışan birini okuyoruz. Ödülden bağımsız değerlendirme yaparsak, iyi derecede postmodern ve kendini okutan bir roman. Tekrar Modiano okurum gibi. Kendisinin anlatıcılığını sevdim. Baskı için, şöyle bir eleştirim var: @canyayinlari haddinden fazla yazım yanlışı var. Daha önceki baskılarda bu kadar karşılaşmamıştım. #bookstagram #patrickmodiano #hüzünlüev
Hüzünlü Ev
Hüzünlü EvPatrick Modiano · Can Yayınları · 202247 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.