Biri bize Dostoyevski'nin insanı hemen her şeye alışabilen bir varlık olarak tanımlamasının anlamını sorsaydı derdik ki: " Evet, insan neredeyse her şeye alışır ama bunun nasıl olduğunu bize sormayın."
Bazen hayatta öyle karşılaşmalar olur ki, hemde hiç tanımadığımız insanlarla, bir tek sözcük bile konuşmadan, birdenbire, tek bir bakışla ilgilenmeye başlayıveririz.
Güzellik nerededir? Diğerleri gibi ölmeye mahkum büyük şeylerin içinde mi, yoksa hiçbir iddiada bulunmadan, anın içine bir sonsuzluk tomurcuğu yerleştirmeyi bilen küçük şeylerde mi?
Sevmeyi özledim biliyor musunuz? Kayıtsız şartsız bir gülüşü.
Olur olmaz yerde ağzıma bir öpücüğün konmasını.
Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü.