Ve biz hala kendimizde görmek istemediğimiz bütün kötülükleri ve değersizlikleri "diğer insana" atfetmeye devam ederiz. Bu nedenle, onu eleştirmemiz ve ona saldırmamız gerekir. Bu durumda asıl gerçekleşen şey aşağılık bir "ruhun" bir insandan diğer insana göç etmesidir.
Aşağılık kompleksinin varlığını daima bireyin geçmişinde, eski davranışında, çocukluğunda şımartılmış olmasında, organlarının yetersiz bir şekilde gelişmesinde, çocukluğunda ihmal edilmiş olmasında aramalıyız.
Sevgi, gizilgüçleri algılamakla kalmaz, aynı zamanda bunları gerçekleştirir de. Sevginin yokluğu potansiyeli kesinlikle bastıracak, hatta öldürecektir.
Kendimizi tanıdıkça yani kendi ruhumuzu keşfettikçe, içgüdülerimizle karşılaşırız ve onların imgelerle dolu dünyası ruhun içinde uyumakta olan ve ve herşey yolunda gittiği sürece bizim nadiren farkettiğimiz güçlere ışık tutar. Bunlar müthiş bir etkinliğe sahip potansiyel güçlerdir.
Çocuğun kendi kendine kararlar alacak duruma gelmesini, hesap sorunlarını çözebilecek hale gelmesini, kendine güven kazanmasını, meydana gelen çatlakları kendi kendine tıkamasını sağlamalıyız.